FÖŞ yazdı:  Borsa neden Kasım’a kadar yükselmez, ben size tane tane anlatayım

Günümün önemli bölümünü Google’de ve abone olduğum düzinelerce yatırım bankası analiz bülteninde Gelişmekte Olan Ülkeleri (GOÜ) araştırmakla geçiririm. Çünkü bizim…

Günümün önemli bölümünü Google’de ve abone olduğum düzinelerce yatırım bankası analiz bülteninde Gelişmekte Olan Ülkeleri (GOÜ) araştırmakla geçiririm. Çünkü bizim piyasalar global GOÜ eko-sistemi kavranmadan çö-zü-le-mez. Borsa, swap, devlet tahvili, istediğiniz finansal ürünü bana gösterin, size aynı cevabı veririm: Günlük piyasa aksiyonunun %90’ı  global trendlerle uyumludur.

Mehmet Şimşek işbaşına gelinceye kadar durum çok farklıydı. Önce Berat Abi, sonra Nebati Abi & Şahap Dayı ikilisi Türkiye’nin dünya prizinden çekmişti fişini.  Şimşek geldi, erkeklik öldü.  “Yerliler” piyasaları taşıyamaz, manipüle edemez oldu.  Şimşek öncesi dönemde yer yer gaza gelip lemmingler gibi bir VIOP’a, bir Bitcoin’e, bir Borsa’ya üşüşen “çerez yerleşikler”in de etkisi kayboldu.

Borsa’ya para girmemesinin başlıca nedeni, dünyanın hiç bir yerinde GOÜ hisselerine para girmemesidir.   Küresel finansal sistemi hobi veya profesyonel olarak takip eden bir düşünür için bu çok nadir bir anomalidir. Çünkü, AMB, BoE ve Fed eş zamanlı faiz indirirken, ya da böyle yapacaklarını üst perdeden bağırırken, GOÜ’e tonla sıcak para girmesi lazım. Ama olmuyor, GOÜ hisse fonlarından nerdeyse 8 haftadır para çıkıyor. Bunun 3 nedeni var.

BİR: MSCI GOÜ Hisse Endeksi’nde bir zamanlar payı %26 olan Çin “out”.

Xi Amca, zamanında bizim Reis’in böbürlendiği gibi “spekülatif para” istemiyor. Ekonomi her geçen gün derinleşen konut krizinin etkisiyle çökerken, Xi yatırım bankacılarının maaşlarını kesti, hatta yurtdışına çıkışlarını dahi izne bağladı. Çin hisseleri 5 yıllık diplerde sürünürken, artık Hindistan MSCI Endeksinde en yüksek payı olan ülke. Hint hisseleri de sığ ve Çin’li muadilleri kadar cazip değil. Yatırımcı Latin Amerika’ya kaçacak, ama orada siyaset bizden de beter. Mesela, Meksika’da yeni başkan yargıyı kendine bağlamak için yasa çıkardı.

İKİ: Fed’in ne hızla ve ne kadar faiz indireceği konusunda ciddi bir kafa karışıklığı var.

Çünkü, ekonomi aslında hiç de kötü gitmiyor. Yumuşak İniş garanti de, sonra ne olacak?  Ya, ekonomi Yumuşak İniş’ten aşırı ısınma evresine atlarsa?

İKİb: Bir nokta daha  var ki, bu atlanıyor.

Fed faizleri düşecek, büyük olasılıkla Dolar  Endeksi de Fed faiz patikasını takip eder, ama ABD 7-10-30 yıl vadeli devlet tahvillerinin getirileri zıt yönde hareket edebilir.  Çünkü bütçede dev açıklar kalıcı hale gelirken, piyasadaki en büyük 3 alıcı, Fed, Çin ve Japonya değişik nedenlerden talebi azalttı.

ÜÇ: Üçüncü ve en büyük sorun ise jeo-politik.

Her ABD başkanlık seçimi önemlidir, ama bu kez Kamala Abla’ya Donald Dede’nin izlemeyi vaat ettiği ekonomi politikaları kış ayazı ve yaz sıcağı kadar farklı. Kamala seçilirse Fed rahat rahat 2025 yılında da faiz indirimlerine devam eder, GOÜ’e para yağar. VELAKİN, Donald Dede seçilirse, Çin’i ölüm döşeğine koyacak bir korumacılık seferi başlatacak. Ehh, Çin de misillemeden geri kalmayacak tabii.  Bir atasözü vardır, filler güreşirken, tavşanlar babalara gelir diye. İşte tüm GOÜ o vaziyette.

İşte bu nedenden ve sadece bu nedenden dolayı, ağzımızla  Zümrüt-ü Anka kuşu avlasak, Borsa İstanbul’a fazla yabancı gelmez Kasım’a kadar.

Ama, başka nedenleri de var. En basiti, ekonomi hızla soğuyor. Sanayi üretimi düşüyor, perakende satışlarda pandemi sonrası en kötü dönemi yaşıyoruz. Ticaret hacmi Temmuz’da  daralmış.  Bankalar yüksek mevduat faizi ödüyor, ama kredi satamıyor. Özetle, 2Ç2024 kar görünümü bombok, 3Ç2024 bir öncekini aratacak.

En son ve en basiti de, TLREF’de günlük %53, yıllık bileşik nerdeyse %65 kazanan büyük yerleşikler Borsa’ya girmez. Milyonlarca acemi yatırımcı da beklemekten usanır, hızla satıp kaçar.

İşte bu kadar. Hiç dövizle, Borsa’yla, konutla uğraşmayın. Bu kış döviz krizi çıkmaz. Yapın TL mevduat, golfe filan gidin.

FÖŞ

Bitcoin iki hafta sonra güldürdü: Beklenti arttı!

Lider kripto Bitcoin (BTC) 29 Ağustos’tan bu yana ilk kez 60 bin doların üzerine çıktı.

Lider kripto Bitcoin (BTC) 29 Ağustos’tan bu yana ilk kez 60 bin doların üzerine çıktı.

Son 24 saatte yüzde 4’ün üzerinde yükseliş gerçekleştiren BTC yatırımcıları umutlandırdı. Kripto para piyasasında hareketlilik başlarken, gözler haftaya gerçekleştirilecek Fed faiz kararına çevrildi.

Haftanın son işlem gününde BTC yükselişe geçti. Kripto analistleri potansiyel dip seviyelerin tamamlandığını, fiyatın toparlanmaya başladığını ifade etti.

ABD’de işlem gören spot Bitcoin ETF’ler geçtiğimiz gün 263 milyon dolar net para girişi bildirdi.

Bitcoin ABD’ye odaklandı

ABD’den olumlu gelen tüketici ve üretici enflasyon verileri Bitcoin (BTC) yükselişine zemin hazırladı. Tüketici enflasyonu yıllık yüzde 2,5 oranına gerilerken, üretici enflasyonu aylık yüzde 0,1 oranında artış gösterdi. Söz konusu veriyi değerlendiren ekonomi uzmanları Fed’in eylül ayında 0,5 baz puan faiz indirimi yapacağı konusunda ortak görüş bildirdi.

İki yıldır Fed’in faizleri indirmesi ve parasal gevşemenin başlaması beklendi. Covid-19 döneminden bu yana ilk defa ABD’de enflasyonun sert bir şekilde düştüğü görüldü.

Parasal gevşeme sürecine hazırlık yapan BTC’yi önümüzdeki hafta FOMC toplantısı bekliyor. 18 Eylül Çarşamba günü Türkiye saati ile 21:00’de Fed faiz kararı açıklanacak ve FOMC ekonomik planları açıklanacak.

BTC‘nin hafta sonu boyunca 60 bin dolar seviyesini koruması, yeni haftaya güçlü bir başlangıç yapması bekleniyor. Analistlere göre BTC’nin bu hafta gerçekleştirdiği yükseliş, önümüzdeki hafta Fed’in faizleri indirmesini fiyatlıyor.

Bitcoin “eylül lanetini” kırabilir

Eylül ayında ayı piyasasının gerçekleşeceğine yönelik spekülasyonların ortasında Bitcoin fiyatı 60 bin dolara ulaştı. Söz konusu yükseliş ile birlikte BTC’nin eylül performansı yüzde 1,51 artışa dönüştü.

BTC’nin aylık kapanışı 60 bin doların üzerinde gerçekleştirmesi halinde “eylül laneti” olarak bilinen düşüş döngüsünü sona erecek. Bilindiği üzere BTC, son 11 yıldaki eylül aylarının 8’ini negatif tamamlamıştı.

Aylık performans tablosunda eylül ayının yeşile dönmesi olumlu karşılandı.

Negatif seyreden küresel piyasalar ABD’nin tarım dışı istihdam verisine odaklandı

Küresel piyasalar, ABD’de ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği endişesi ve Japonya Merkez Bankasının (BoJ) daha fazla faiz artırabileceğine ilişkin haber akışıyla negatif bir seyir izlerken, bugün ABD’nin istihdam raporundaki veriler yatırımcıların odağına yerleşti.

Dünya genelinde ekonomilere ilişkin sinyallerin yoğunlaşması fiyatlamaları zorlaştırıyor.

ABD Merkez Bankasının (Fed) çarşamba günü eylül ayından itibaren faiz indirimlerine yeşil ışık yakmasına karşın dün açıklanan veriler resesyon endişelerinin varlık fiyatları üzerinde etkili olmasına neden oldu.

Ülkede açıklanan verilere göre, Tedarik Yönetim Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda 46,8 ile 8 ayın en düşük seviyesine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kaldı.

ABD’de ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı da 27 Temmuz ile biten haftada 249 binle yaklaşık bir yılın en yüksek seviyesine çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Fed’in takip ettiği enflasyon göstergelerinden biri olan birim emek maliyeti, ikinci çeyrekte yüzde 0,9 artarak beklentilerin altında gerçekleşti. Ayrıca ABD’de inşaat harcamaları haziranda artış beklentisinin aksine yüzde 0,3’lük azalış kaydetti.

Bugün açıklanacak istihdam raporundan alınacak sinyallerin önemi söz konusu verilerin ardından daha da artarken, özellikle tarım dışı istihdam verisi yakından takip ediliyor.

Analistler, tarım dışı istihdamın temmuzda 175 bin kişi arttığı beklentisinin öne çıktığının belirterek, verinin açıklanmasının piyasalarda oynaklığı artırmasının beklendiğini ifade etti.

Söz konusu gelişmeler para piyasalarındaki fiyatlamaları da önemli oranda etkilerken, Fed’in hamlelerinin büyüklüğüne ilişkin soru işaretleri ortaya çıktı.

Buna göre, Fed’in yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puanlık faiz indirimi yapmasına kesin gözüyle bakılırken, eylül ayındaki toplantıda yüzde 30 ihtimalle 50 baz puanlık faiz indirimi yapılabileceği öngörülüyor.

Enflasyon endişelerinin yerini resesyon korkusuna bırakması güvenli liman varlıklara olan talebi desteklerken, ABD’nin 10 yılık tahvil faizi düşüş eğilimini üst üste yedinci iş gününe taşıyarak şubattan bu yana en düşük seviye olan yüzde 3,95 seviyesini test etti.

Dolar endeksi 104-104,5 seviyesindeki seyrine devam ederken, altının ons fiyatı şu sıralarda yüzde 0,5 artışla 2 bin 458 dolardan alıcı buluyor. Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 1,8 azalışla 79,9 dolara gerilemesinin ardından şu sıralarda bu seviyenin hemen altında seyrediyor.

Öte yandan, bilanço sezonu da hisse ve sektör bazlı oynaklığın yüksek seyretmesine neden olmaya devam ediyor.

Dünkü finansal sonuçlara göre, ABD’nin teknoloji devlerinden Apple ve Amazon’un geliri nisan-haziran döneminde arttı, Intel’in geliri ise azaldı.

Apple’ın hisse başı karı piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, Amazon’un gelirleri analist tahminlerinin altında kaldı.

Söz konusu gelişmelerle New York Borsası’nda dün Nasdaq endeksi yüzde 2,3, S&P 500 endeksi yüzde 1,37 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,21 geriledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne de yüzde 1’e yakın düşüşle başladı.

Avrupa’da dün satış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, İngiltere Merkez Bankası (BoE) politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 5’e düşürdü.

BoE Başkanı Andrew Bailey, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda politika faizini 25 baz puan indirme kararının oldukça dengeli şekilde alındığını belirtirken, yılın geri kalanında olası faiz indirimlerine ilişkin açık bir sinyal vermekten kaçındı.

Para piyasalarındaki fiyatlamalar BoE’nin kasımda tekrar faiz indirimine gitmesinin olası olduğunu gösterirken, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) karışık gelen enflasyon verilerine karşın yüzde 95 ihtimalle eylülde yeniden faiz indireceği tahmin ediliyor.

Dün, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,01, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,14, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 2,3 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,68 azalış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık seyirle başladı.

Asya pay piyasalarında ise bugün satış baskısının derinleştiği görülürken, Japonya pay piyasalarındaki düşüş yüzde 5’i aştı.

Japonya Merkez Bankasının (BoJ) enflasyonla mücadele kapsamında faiz artırımlarına devam edebileceği yönündeki açıklamaların ardından, piyasalarda BoJ’un faiz adımlarını 10 baz puandan 25 baz puana çıkarabileceğine ilişkin söylentiler risk algısının had safhaya ulaşmasına neden oldu.

Söz konusu düşüş eğilimine teknoloji şirketlerinin öncülük ettiği görülürken, dolar/yen paritesi son 5 ayın en düşüğünde kalmaya devam ediyor.

Analistler, hem BoJ’un şahinleşmesiyle güçlenen yenin, hem de dünyada artan resesyon endişesinin ihracatçı Japon şirketlerin performansını olumsuz etkileyebileceği endişesinin Japonya pay piyasalarındaki satış baskısının derinleşmesinde önemli rol oynadığını bildirdi.

Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,1, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,9, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,3 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi ise yüzde 0,5 geriledi.

Yurt içinde dün yükseliş eğiliminde hareket eden Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 1,5 artışla 10.798,09 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 azalışla 33,1082’den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında 33,1770 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler, bugün ABD’deki istihdam raporu verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.650 ve 10.500 puanın destek, 10.800 ve 11.000 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.

patronlardunyasi.com

Altının gramı 2 bin 627 liradan işlem görüyor

Altının gramı, güne yükselişle başlamasının ardından 2 bin 627 liradan işlem görüyor.

Altının dün ons fiyatındaki düşüşe paralel 2 bin 588 liraya kadar gerileyen altının gram fiyatı, günü önceki kapanışına göre yüzde 0,18 değer kaybıyla 2 bin 602 liradan tamamladı.

Altının gram fiyatı, yeni güne yükselişle başlamasının ardından saat 09.30 itibarıyla önceki kapanışına göre yüzde 0,90 artışla 2 bin 627 lira seviyesinde bulunuyor. Aynı dakikalar itibarıyla çeyrek altın 4 bin 330 liradan ve Cumhuriyet altını 17 bin 252 liradan satılıyor.

Altının ons fiyatı dün önceki kapanışının yüzde 0,04 altında 2 bin 446 dolardan tamamlamasının ardından, şu sıralarda önceki kapanışına göre yüzde 0,70 yükselişle 2 bin 463 dolar seviyesinde bulunuyor.

ABD Merkez Bankasının (Fed) çarşamba günü eylül ayından itibaren faiz indirimlerine yeşil ışık yakmasına karşın dün ABD’de açıklanan ekonomik veriler resesyon endişelerinin varlık fiyatları üzerinde etkili olmasına neden oldu.

Para piyasalarında Fed’in yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puanlık faiz indirimi yapmasına kesin gözüyle bakılırken, eylül ayındaki toplantıda yüzde 30 ihtimalle 50 baz puanlık faiz indirimi yapılabileceği öngörülüyor.

Enflasyon endişelerinin yerini resesyon korkusuna bırakması güvenli liman varlıklara olan talebi desteklerken, ABD’nin 10 yılık tahvil faizi düşüş eğilimini üst üste yedinci iş gününe taşıyarak şubattan bu yana en düşük seviye olan yüzde 3,95 seviyesini test etti.

Analistler, tahvil faizlerindeki gerilemenin altın başta olmak üzere kıymetli madenlerin fiyat artışlarını desteklediğini söyledi.

Bugün ABD’deki istihdam raporu verilerinin takip edileceğini bildiren analistler, teknik açıdan altının ons fiyatında 2 bin 500 dolar seviyesinin direnç, 2 bin 420 dolar seviyesinin ise destek konumunda olduğunu kaydetti.

patronlardunyasi.com

Donald Trump’dan Şaşırtıcı Yeni Bitcoin Hamlesi! İşte Detaylar…

Eski ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan Bitcoin spor ayakkabılarını tanıtarak yeni bir hamle yaptı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medyadan Bitcoin spor ayakkabılarını tanıtarak yeni bir hamle yaptı. Bu arada, makro guru Luke Gromen, Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerinin galibinin yükselen enflasyon oranlarını etkili bir şekilde dizginlemek için bir şeyler yapabileceğini söylüyor.

Donald Trump’dan önce biftek, şimdi de Bitcoin spor ayakkabıları!

Eski ABD Başkanı Donald Trump, bu yılki başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi adayın Bitcoin 2024’te konuşmasından kısa bir süre sonra sınırlı sayıda üretilen Bitcoin temalı spor ayakkabılarını tanıtmak için Çarşamba günü sosyal medyaya girdi. Trump bir Truth Social gönderisinde “Cumartesi günü Nashville, Tennessee’deki Bitcoin Konferansında konuştum. Bitcoin Spor Ayakkabılarınızı şimdi alın. Bunlar Sınırlı Sayıda Üretildi, her biri numaralandırıldı ve artık BTC ya da en sevdiğiniz Kripto ile ödeme yapabilirsiniz.” denildi.

Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, geçtiğimiz Cumartesi günü, Nashville’deki Bitcoin 2024 konferansında yaptığı açılış konuşmasında Trump, Kasım ayında seçilmesi halinde SEC başkanı Gary Gensler’i kovma ve ABD’nin BTC varlıklarını satmasını durdurarak bir “stratejik BTC rezervi” oluşturma sözü verdi. Trump, BTC de dahil olmak üzere kripto ile yapılan siyasi bağışları kabul etmenin yanı sıra, benzerliğini kutlayan NFT koleksiyonlarının satışıyla da dikkatleri çekti.

Sonraki ABD Başkanı, BTC kullanarak enflasyonla mücadele edebilir!”

What Bitcoin Did YouTube kanalında yayınlanan yeni bir röportajda, podcaster Peter McCormack, Luke Gromen‘e bir sonraki ABD başkanının doları güçlendirmek ve “büyük enflasyon” yörüngesini tersine çevirmek için neler yapabileceğini sordu. Gromen enflasyonla mücadele etmenin bir yolunun düşük getirili uzun vadeli Hazine tahvilleri sunmak olduğunu söylüyor. Makro guruya göre, katılımcılar Bitcoin ile ödüllendirilirse, faiz oranı düşük olsa bile yatırımcılar teklife akın edecektir. Bu bağlamda makro guru şu açıklamayı yapıyor:

30 yıllık Hazine tahvillerinin getirisini düşüreceğiz, %2,5’ten 5 trilyon dolarlık 30 yıllık Hazine tahvili ihraç edeceğiz ve bunların her biri Bitcoin ile ödüllendirilecek… Bunları ihraç ettiğiniz gün vurulan nominal değerin yüzdesine göre hareket edebilirsiniz. Bu menkul kıymetler için kredi riski yoktur. Bu menkul kıymetler için hiçbir zaman kredi riski olmayacaktır. Herhangi bir ülkede uzun vadeli bir Hazine bonosu ya da uzun vadeli bir devlet tahvili tutmanın tek riski para biriminin değeridir. Bunu yaptığımda tüm enflasyon riskini ortadan kaldırmış oluyorum.

2,5 getirili 30 yıllık bir Hazine tahvili, faiz oranlarının uzun bir süre boyunca istikrarlı olduğunu gösteriyor. Gromen, büyük işletmelerin sermaye maliyetini belirlemek için faiz oranlarına güvendiğini açıklıyor. Eğer faiz oranları zaman zaman değişirse, bu işletmeler sermaye borçlanmasının ek maliyetini karşılamak için fiyatlarını ayarlamak zorunda kalacaklar. Makro uzmanına göre, faiz oranlarının istikrarı, büyük işletmelerin sermaye maliyetinin önemli ölçüde değişmeyeceğini bilerek yıllar öncesinden plan yapmalarına olanak tanıyor. Değişmeyen bir faiz oranının şirketlerin rekabet etmesini ve çok üretken olmasını sağlayacağını belirtiyor. Gromen bu senaryonun eninde sonunda mal ve hizmet fiyatlarında istikrara yol açacağına inanıyor.

Ünlü Ekonomistten Dudak Uçuklatan Bitcoin Tahmini: “Milyon Dolar” Dedi!

Kripto para dünyasının en büyük oyuncusu Bitcoin, son dönemde hem teknik analistlerin hem de ekonomistlerin yakından takip ettiği bir varlık haline geldi. Geçtiğimiz günlerde ortaya atılan bir Bitcoin tahmini, yatırımcıları heyecanlandırırken, diğer …

Kripto para dünyasının en büyük oyuncusu Bitcoin, son dönemde hem teknik analistlerin hem de ekonomistlerin yakından takip ettiği bir varlık haline geldi. Geçtiğimiz günlerde ortaya atılan bir Bitcoin tahmini, yatırımcıları heyecanlandırırken, diğer yandan Fed’in faiz politikası da kripto piyasalarını etkilemeye devam ediyor.

Ekonomistten Bitcoin tahmini geldi

Bitcoin yazarı ve araştırmacısı Timothy Peterson, cesur bir öngörüde bulunarak kripto para biriminin geleceği hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Peterson’a göre, Bitcoin’in fiyatı, ağın yaşadığı yarılanma (halving) sayısının kareköküyle doğru orantılı olarak artıyor. Bilindiği gibi, Bitcoin ağında yaklaşık dört yılda bir gerçekleşen yarılanma sürecinde yeni üretilen Bitcoin miktarı yarıya düşüyor. Peterson, bu matematiği “benimseme eğrisi matematiği” ve “Metcalfe yasası” ile birleştirerek, 2028’deki bir sonraki halving zamanına kadar Bitcoin fiyatının 500.000 doların üzerine çıkabileceğini iddia ediyor.

Bu da yıllık yaklaşık %70’lik bir getiri anlamına geliyor. Bitcoin’in şu anki fiyatı yaklaşık 65.700 dolar göz önüne alındığında, Peterson’ın tahmini gerçekleşirse, bu, mevcut seviyelerin %670 üzerinde devasa bir artış anlamına geliyor. Dahası, araştırmacı, 2028’deki bir sonraki yarılanma olayından yaklaşık 450 gün sonra Bitcoin’ün “sürdürülebilir bir şekilde 1 milyon doların üzerinde” olması gerektiğini öne sürüyor. Bu öngörü, geçmiş yarılanma döngülerinde gözlemlenen ve Bitcoin’in yeni arzın azalmasının ardından önemli fiyat artışları yaşadığı kalıpla uyumlu.

Piyasa, FED başkanının konuşmasına odaklıydı

Öte yandan, Fed Başkanı Jerome Powell’ın konuşması, kripto piyasalarını yakından ilgilendiriyor. Fed, faiz oranlarını 5.25%-5.50% seviyesinde sabit tutma kararı alırken, Powell, eylül ayında potansiyel faiz indirimlerine işaret etti. Bu açıklamalar, kripto para analistleri arasında optimizme yol açtı. MN Capital’in kurucusu Michael van de Poppe, Powell’ın “güvercin tavrını” olumlu değerlendirerek, eylül ayında faiz indirimi ihtimalini yüksek görüyor. Benzer şekilde, Daan Crypto Trades de eylül ayında faiz indirimi beklentisini dile getirdi.

Kripto para piyasaları, Fed’in kararlarına oldukça duyarlı. Faiz oranları, yatırımcıların risk iştahını etkileyerek kripto para fiyatlarını hareketlendirebiliyor. Bu nedenle, eylül ayına kadar olan süreçte Fed’in açıklamaları yakından takip edilecek. Peterson’ın iddialı tahmini, Bitcoin’in geleceği hakkında heyecan yaratırken, Fed’in faiz politikası da kripto piyasalarında belirleyici olacak. Yatırımcılar, bu iki faktörü göz önünde bulundurarak yatırım kararlarını dikkatli bir şekilde vermelidir.

BoE Faizleri İndirdi, Fed Sinyali Verdi: Altın Yükselişe Hazır mı?

Fed’in güvercin tonuna rağmen, dolardaki toparlanma altının cazibesini gölgeledi ve altın fiyatları zirvelerden aşağı kaydı.

Küresel altın piyasası, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz oranlarını düşürmesinin ardından İngiliz Sterlini karşısında mütevazı bir yükseliş yaşıyor. Bununla birlikte, Fed’in güvercin tonuna rağmen, dolardaki toparlanma altının cazibesini gölgeledi.

Fed’den Olası faiz indirimi sinyali ve altının tepkisi

Altın fiyatları Perşembe günü geri çekilerek, Federal Reserve Başkanı Jerome Powell’ın potansiyel faiz indirimleri hakkındaki yorumlarının ardından elde ettiği kazançları sildi. Değerli metalin geri çekilmesinde ABD dolarının yeniden yükselişe geçmesi etkili oldu. Powell Çarşamba günü Eylül ayında bir faiz indiriminin düşünülebileceğini belirterek merkez bankasının enflasyon savaşının sonuna yaklaştığını öne sürdü. Bu durum altını son iki haftanın en yüksek seviyesine taşıyarak 17 Temmuz’da kırdığı 2.483,60 dolarlık rekora yaklaştırdı.

Fed’in güvercin tonuna rağmen, dolardaki toparlanma altının cazibesini gölgeledi. Quantitative Commodity Research analisti Peter Fertig, “Powell’ın Eylül ayında olası bir faiz indirimini masaya koyması altın için destekleyici. Ancak diğer yandan, şu anda biraz daha güçlü bir ABD doları ve daha zayıf bir Euro var ve bu olumsuz bir etki.” değerlendirmesini paylaştı.

Merkez bankası altın talebi ve ekonomik verilerin etkisi

Yatırımcılar Powell’ın yorumlarını sindirirken ABD Hazine tahvilleri Perşembe günü son ayların en düşük seviyelerine indi. Ancak, Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, piyasanın odağı şimdi Cuma günkü ABD bordro raporuna kaymış durumda. Beklenenden daha güçlü bir istihdam artışı, Eylül ayındaki faiz indirimi konusunda şüphe uyandırabilir. Citi analistleri, gelişmekte olan piyasa merkez bankaları arasındaki dolarsızlaşma, rezerv çeşitlendirme ve alternatif fiat talebi eğilimlerine atıfta bulunarak, merkez bankası altın talebinin 2024/2025 yıllarında yüksek kalacağını tahmin ediyor.

Küresel ekonomik manzara ve BoE faiz indirimi

Küresel altın piyasası, İngiltere Merkez Bankası’nın enflasyonun düşmesi ve ekonominin soğumasıyla birlikte faiz oranlarını düşürmesinin ardından İngiliz Sterlini karşısında mütevazı bir yükseliş yaşıyor. Perşembe günü, merakla beklenen bir hamleyle BoE, Banka Faizini 25 baz puan düşürerek %5’e indirdi.

İngiltere Merkez Bankası, İsviçre Ulusal Bankası, Kanada Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası’nın ardından Federal Reserve’den önce faiz oranlarını düşüren üçüncü büyük merkez bankası oldu. Altın piyasası döviz piyasalarında mütevazı bir hareket görüyor. Ekonomistler Perşembe günkü faiz indiriminin beklenenden daha yakın bir karar olduğunu belirttiği için altının pound karşısındaki hareketi sınırlı olabilir. Bu arada, faiz indirimi 5’e karşı 4 oyla kabul edildi. Bu hamle, merkez bankasının enflasyon baskılarının yüksek kalmaya devam edeceğini öngörmesiyle geldi. Pepperstone Kıdemli Araştırma Stratejisti Michael Brown, BoE’nin faiz indirimlerine devam etmesinin beklendiğini ancak ilerlemenin beklenenden daha yavaş olabileceğini belirtti.

Altın piyasası görünümü ve teknik analiz

Piyasa analisti James Hyerczyk, altın piyasasının görünümünü değerlendiriyor ve teknik resme bakıyor. Güçlenen dolar nedeniyle altının kısa vadeli görünümü düşüşe dönebilir. Ancak, orta ve uzun vadeli beklentiler, potansiyel faiz indirimleri, devam eden jeopolitik gerilimler ve merkez bankası talebinin sürmesiyle desteklenerek yükseliş eğilimini koruyor. Yatırımcılar düşük aralıklara yakın short pozisyonlar konusunda temkinli olmalı ve piyasayı hareketlendirebilecek potansiyel olaylar için yaklaşan ekonomik verileri yakından takip etmeli.

Altın fiyatları günlük grafik

Sarı metal daha düşük, ancak hala 2.418,47 dolar ve 2.380,54 dolarlık bir çift %50 seviyesinin güçlü tarafında. Ayrıca, ana destek olan 50 günlük hareketli ortalamanın yükseliş tarafında 2.362,60 dolardan işlem görüyor. Günlük grafik, piyasanın 2.483,74 dolar ile rekor seviyeye temiz bir atış yaptığını gösteriyor. Ancak, alıcılar fiyatları bu seviyeye yükseltmek için bir katalizör bekliyor olabilir.

Negatif seyreden global piyasalar ABD’nin tarım dışı istihdam verisine odaklandı

Global piyasalar, ABD’de ekonomik aktivitenin öngörülünden daha sert yavaşlayabileceği kaygısı ve Japonya Merkez Bankasının (BoJ) daha fazla faiz artırabileceğine ait haber akışıyla negatif bir seyir izlerken, bugün ABD’nin istihdam raporundaki datalar yatırımcıların odağına yerleşti.

Dünya genelinde ekonomilere ait sinyallerin ağırlaşması fiyatlamaları zorlaştırıyor. ABD Merkez Bankasının (Fed) çarşamba günü eylül ayından itibaren faiz indirimlerine yeşil ışık yakmasına rağmen dün açıklanan datalar resesyon telaşlarının varlık fiyatları üzerinde tesirli olmasına neden oldu.

Ülkede açıklanan datalara nazaran, Tedarik İdare Enstitüsünün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda 46,8 ile 8 ayın en düşük düzeyine gerileyerek piyasa beklentilerinin altında kaldı.

ABD’de birinci defa işsizlik maaşı müracaatında bulunanların sayısı da 27 Temmuz ile biten haftada 249 binle yaklaşık bir yılın en yüksek düzeyine çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Fed’in takip ettiği enflasyon göstergelerinden biri olan ünite emek maliyeti, ikinci çeyrekte yüzde 0,9 artarak beklentilerin altında gerçekleşti. Ayrıyeten ABD’de inşaat harcamaları haziranda artış beklentisinin tersine yüzde 0,3’lük azalış kaydetti.

Bugün açıklanacak istihdam raporundan alınacak sinyallerin değeri kelam konusu dataların akabinde daha da artarken, bilhassa tarım dışı istihdam verisi yakından takip ediliyor.

Analistler, tarım dışı istihdamın temmuzda 175 bin kişi arttığı beklentisinin öne çıktığının belirterek, bilginin açıklanmasının piyasalarda oynaklığı artırmasının beklendiğini tabir etti.

Söz konusu gelişmeler para piyasalarındaki fiyatlamaları da kıymetli oranda etkilerken, Fed’in atılımlarının büyüklüğüne ait soru işaretleri ortaya çıktı.

Buna nazaran, Fed’in yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puanlık faiz indirimi yapmasına kesin gözüyle bakılırken, eylül ayındaki toplantıda yüzde 30 ihtimalle 50 baz puanlık faiz indirimi yapılabileceği öngörülüyor.

Enflasyon telaşlarının yerini resesyon korkusuna bırakması inançlı liman varlıklara olan talebi desteklerken, ABD’nin 10 yılık tahvil faizi düşüş eğilimini üst üste yedinci iş gününe taşıyarak şubattan bu yana en düşük düzey olan yüzde 3,95 düzeyini test etti.

Dolar, altın ve petrol fiyatları

Dolar endeksi 104-104,5 düzeyindeki seyrine devam ederken, altının ons fiyatı şu sıralarda yüzde 0,5 artışla 2 bin 458 dolardan alıcı buluyor. Brent petrolün varil fiyatı ise dün yüzde 1,8 azalışla 79,9 dolara gerilemesinin akabinde şu sıralarda bu düzeyin çabucak altında seyrediyor.

Öte yandan, bilanço dönemi da pay ve kesim bazlı oynaklığın yüksek seyretmesine neden olmaya devam ediyor.

Dünkü finansal sonuçlara nazaran, ABD’nin teknoloji devlerinden Apple ve Amazon‘un geliri nisan-haziran devrinde arttı, Intel‘in geliri ise azaldı. Apple’ın pay başı karı piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirken, Amazon’un gelirleri analist iddialarının altında kaldı.

ABD borsaları

Söz konusu gelişmelerle New York Borsası‘nda dün Nasdaq endeksi yüzde 2,3, S&P 500 endeksi yüzde 1,37 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,21 geriledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne de yüzde 1’e yakın düşüşle başladı.

Avrupa borsaları

Avrupa’da dün satış yüklü bir seyir hakim olurken, İngiltere Merkez Bankası (BoE) siyaset faizini 25 baz puan indirerek yüzde 5’e düşürdü.

BoE Başkanı Andrew Bailey, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda siyaset faizini 25 baz puan indirme kararının hayli istikrarlı formda alındığını belirtirken, yılın geri kalanında muhtemel faiz indirimlerine ait açık bir sinyal vermekten kaçındı.

Para piyasalarındaki fiyatlamalar BoE’nin kasımda tekrar faiz indirimine gitmesinin mümkün olduğunu gösterirken, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) karışık gelen enflasyon bilgilerine rağmen yüzde 95 ihtimalle eylülde tekrar faiz indireceği varsayım ediliyor.

Dün, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,01, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,14, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 2,3 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,68 azalış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar, yeni güne ise karışık seyirle başladı

Asya borsaları

Asya hisse piyasalarında ise bugün satış baskısının derinleştiği görülürken, Japonya hisse piyasalarındaki düşüş yüzde 5’i aştı.

Japonya Merkez Bankasının (BoJ) enflasyonla uğraş kapsamında faiz artırımlarına devam edebileceği istikametindeki açıklamaların akabinde, piyasalarda BoJ’un faiz adımlarını 10 baz puandan 25 baz puana çıkarabileceğine ait söylentiler risk algısının had safhaya ulaşmasına neden oldu.

Söz konusu düşüş eğilimine teknoloji şirketlerinin öncülük ettiği görülürken, dolar/yen paritesi son 5 ayın en düşüğünde kalmaya devam ediyor.

Analistler, hem BoJ’un şahinleşmesiyle güçlenen yenin, hem de dünyada artan resesyon kaygısının ihracatçı Japon şirketlerin performansını olumsuz etkileyebileceği kaygısının Japonya hisse piyasalarındaki satış baskısının derinleşmesinde kıymetli rol oynadığını bildirdi.

Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 5,1, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,9, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,3 ve Çin’de Şanghay bileşik endeksi ise yüzde 0,5 geriledi.

Türkiye ve Borsa İstanbul

Yurt içinde dün yükseliş eğiliminde hareket eden Borsa İstanbul‘da BIST 100 endeksi, günü evvelki kapanışa nazaran yüzde 1,5 artışla 10.798,09 puandan tamamladı.

Dolar/TL, dün yüzde 0,1 azalışla 33,1082’den kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında 33,1770 düzeyinden süreç görüyor.

Analistler, bugün ABD’deki istihdam raporu datalarının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.650 ve 10.500 puanın dayanak, 10.800 ve 11.000 düzeylerinin direnç pozisyonunda olduğunu kaydetti.

Piyasalarda bugün takip edilecek datalar şöyle:

* 14.30 Türkiye, mayıs ayı finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri

* 15.30 ABD, temmuz ayı tarım dışı istihdam

* 15.30 ABD, temmuz ayı işsizlik oranı

* 15.30 ABD, temmuz ayı ortalama saatlik kazançlar

* 17.00 ABD, haziran ayı fabrika siparişleri

* 17.00 ABD, haziran ayı güçlü mal siparişleri

Prizmabet giriş: Global piyasalarda beklenen soru: Fed Eylül için indirim sinyali verecek mi?

Global piyasalarda tüm dikkatler Fed’in faiz kararına ve yapacağı yönlendirmelere çevrildi. Fed’in faizi sabit tutması beklenirken, Fed Başkanı Jerome Powell’ın eylül faiz indirimi ihtimali konusunda ipucu verip vermeyeceği merak ediliyor.

Wall Street endeksleri İsrail’in Hizbullah önderini maksat alarak Beyrut’u vurmasının akabinde artan jeopolitik tasalarla geriledi, yatırımcılar tahvil ve altın üzere inançlı limanlara yöneldi.

ABD 10 yıllık tahvil getirisi 3 baz puan düşerken, altının onsu günü yüzde 1,12 artıda tamamladı. S&P 500 günü yüzde 0,5 kayıpla tamamlarken, Nasdaq 100 yüzde 1,4 düştü. S&P 500’de süreç gören payların büyük kısmı yükselse de, teknoloji paylarında yaşanan kaybın derinliği endeksi aşağı çekti. “Muhteşem Yedili” şirketlerine ilişkin bir gösterge yüzde 2 düştü.

Küçük şirket paylarının süreç gördüğü Russell 2000 ise yüzde 0,4 yükseldi. Nvidia Corp. yüzde 7 bedel kaybederek piyasa bedelinden 193 milyar dolar sildi. Piyasa kapanışı sonrası beklentileri karşılamayan bir bilanço açıklayan Microsoft ve öbür teknoloji payları geç süreçlerde kayıpları sürdürdü.

ABD piyasalarının kapanışının akabinde da İsrail’in Hamas siyasi önderini öldürdüğü haberi geldi. Bu sabah 07:48 prestijiyle ABD vadeli endeksleri hafif artıda. Asya’da BOJ kararı sonrası yen dalgalanırken, Borsa kayıplarını silerek yükseldi. Emtia piyasalarında petrol, Hamas’ın İsrail’in siyasi başkanını öldürdüğünü açıklamasının akabinde yükselişini sürdürdü. Bloomberg Dolar Endeksi yatay.

Powell Eylül faiz indirimine göz kırpacak mı?

ABD Merkez Bankası faiz kararını 21:00’de açıklayacak. Bloomberg anketine katılan 110 ekonomistin her biri siyaset faizlerinin yüzde 5,25-5,50 bandında bırakılmasını bekliyor.

Fed Başkanı Jerome Powell 21:30’da bir basın toplantısı düzenleyecek. Eski Fed Lider Yardımcısı Alan Blinder, Goldman Sachs Başekonomisti Jan Hatzius ve eski New York Fed Başkanı William Dudley gibi birtakım isimler geçtiğimiz günlerde Fed’in bu toplantıda faiz indirmesi gerektiği tarafında davetler yapsa da yatırımcılar bu toplantı için bu ihtimali yüzde 5’in altında görüyor. Piyasalar Fed’in eylül ayında faiz indirmesi ihtimalini yüzde 100 olasılıkla fiyatlıyor.

Merak edilen ise Powell’ın bu mevzuda net bir ileti verip vermeyeceği. Bloomberg ABD Başekonomisti Anna Wong, Powell’ın bilgilerin bekledikleri biçimde gelmesi halinde faizlerin inme ihtimaline değineceğini, Eylül ayında bir indirim olup olmayacağı konusunda kesin bir söz kullanmayacağını düşünüyor.

Buna münasebet olarak 17-18 Eylül tarihli Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı öncesi enflasyon ve istihdam dahil bir dizi bilginin açıklanacak olmasını gösteren Wong, bu bilgilerin kayda kıymet formda farklı bir tablo çizebileceğine işaret etti.

Wong, “Eylül ayında kesin bir indirim sinyali vermek için en uygun vakit, Powell’ın elinde bir aylık istihdam ve enflasyon verisinin daha olacağı Ağustos sonundaki Jackson Hole konuşması olacaktır” dedi. “Sonuç olarak: FOMC üyelerinin büyük kısmı yakın vakitte faiz indirimine gidilmesinin uygun olacağına inanıyor – lakin şimdi değil” diyen Wong, “Piyasa alarm zillerini çalıyor olsa bile, haziran toplantısından bu yana gelen ekonomik dataların, yetkilileri temmuz ayında faizleri düşürmek isteyecek kadar endişelendirdiğini düşünmüyoruz” diye ekledi.

 Prizmabet, online bahis ve oyun dalında değerli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve yararlı bir tecrübe vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Taşınabilir uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her düzeyden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve daima güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Prizmabet giriş: “Türkiye iktisadında uzun müddet sıfıra yakın büyüme gerekiyor”

Commerzbank Gelişmekte olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose, iktisat şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla soğuyana kadar Türkiye’de enflasyon sorunun çözülebileceğini düşünmediğini belirtti.

Commerzbank Gelişmekte olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose, Bloomberg HT’den Ceren Dilekçi Köseoğlu’nun sorularını yanıtladı.

Türkiye’ye son devirde girişlerin çok güçlü olduğunu kaydeden Ghose, yılsonunda Dolar/TL kurunda 35 düzeyindeki beklentilerini koruduklarını belirtti.

Piyasada yılsonu enflasyon beklentilerinin yüzde 40-50 bandında olduğunu hatırlatan Ghose, kelamlarını soyle sürdürdü: “Enflasyonun yaklaşık yüzde 40 ila 50 ortasına inmesine yardımcı olacak güçlü bir baz tesiri var. Aylık fiyat değişim oranlarının da yavaşlaması beklenen zira global olarak enflasyon baskısının ortadan kalktığını görebiliyoruz. Para siyaseti için gerçek enflasyon oranının yüzde 40 mı yoksa yüzde 50’ye mi yakın olduğu konusu çok değerli bir test olacak. Farklı ölçümler kullanabiliriz örneğin İstanbul hayat maliyeti endeksi bize farklı yanıtlar verebilir ve yüzde 50’lik siyaset faizi oranı, düşük beklentiler açısından kâfi olabilir lakin altta yatan enflasyon daha yüksekse o kadar kâfi değildir. Gerçek hayatta, para siyaseti lakin faiz oranınız gerçek enflasyon oranına nazaran yüksekse işe yarayacaktır. Münasebetiyle bu, karşılığını bilmediğimiz fakat bu yılın sonlarına yanlışsız öğrenmeyi beklediğimiz çok değerli bir test.”

”Ekonomi çok daha fazla soğuyana kadar enflasyon probleminin çözüleceğini sanmıyorum”

Çoğu analistin hem bu yıl, hem de gelecek yıl için yüzde 4’ten daha az bir büyüme öngördüğünü kaydeden Ghose’a nazaran, bu oran hem kendi iddialarının, hem de trend büyümenin biraz altında kalıyor. Ghose’a nazaran, Türkiye’de enflasyon meselesinin ne kadar esaslı olduğu, enflasyon beklentilerinin ne kadar yerleşik olduğu göz önüne alındığında, bu kadar yavaşlamanın uzun vadeli enflasyon meselesini çözeceğine inanmak güç.

Commerzbank Kıdemli Ekonomisti kelamlarını şöyle sürdürüyor: “Bizim varsayımımız, para siyasetinin gecikme tesirlerinin işe yaraması ve enflasyon oranının düşmesi için yalnızca bir yıl değil, biraz daha uzun bir müddet boyunca sıfıra yakin büyüme gerekiyor. Zira enflasyon hedeflemesi sürecinden, diyelim ki %20’lik bir enflasyon oranına ulaştığınızda çıkarsanız, geldiğimiz nokta göz önüne alındığında %20 o vakit çok âlâ bir muvaffakiyet üzere görünecektir. Lakin ne yazık ki, para siyaseti ve enflasyon hedeflemesinin gerçekliği, gerçek düzeltmeye ulaşmadan evvel rastgele bir vakitte durursanız, işlerin oradan tekrar hızlanması riskidir. Hasebiyle evet, iktisat şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla soğuyana kadar enflasyon sorunun çözülebileceğini düşünmüyorum.”

TCMB’den birinci çeyrekte 250 baz puan indirim beklentisi

Maliye siyasetinin para siyasetine yardımcı olduğu konusunda kuşkuları olduğunu bildiren Ghose, taban fiyat, emekli maaşları artışları üzere ıslahatları yaparken hükümetin mutlak harcamalarını kısması gerektiğini soyledi.

Erken faiz indirimi riski görmediğini kaydeden Ghose, hususa ait su açıklamaları yaptı: “Merkez Bankası idaresinin medyaya neden erken faiz indiriminin tavsiye edilmediğini tartışmak zorunda kalması bile bence tuhaf zira Türkiye’de enflasyon hedeflemesinin tarihine ve şu anda bunu elde etmek için ele geçen altın fırsata bakın. Altta yatan enflasyon oranı üzere pek çok bilinmeyen var. Şayet gerçek enflasyon oranı yüksekse, para siyaseti duruşu enflasyonu kademeli olarak aşağı çekmeye devam edecek kadar sıkı hale gelene kadar yüzde 50 baz oranı çok daha uzun müddet müdafaamız gerekecektir. Hasebiyle şimdi bunları görmedik ve açıkçası yatırımcılardan ya da öbür siyaset yapıcılardan merkez bankasının faizleri düşürmeye başlayıp başlamaması gerektiği konusunda bir soru gelmemeli.

2025 birinci çeyrek sonuna kadar yaklaşık 250 baz puan indirim bekliyorum ancak umarım bunu bile yapmazlar. Enflasyon oranı ikna edici bir biçimde düşmeye devam ettikçe, gerçek faiz oranını yalnızca buna paralel olarak düşürerek bunu yansıtmalıdırlar. Bu çeşit bir gecikme, Türkiye’nin enflasyon amacını ıskalama geçmişi ve enflasyon beklentilerinin ne kadar değişken olduğu nedeniyle, faizleri düşürürken eğrinin önünde olmaya çalışmamaları ve eğrinin biraz gerisinde olmaları güzel olurdu. Bu, milletlerarası yatırımcılara çok fazla inanç aşılayacaktır.”

 Prizmabet, online bahis ve oyun bölümünde kıymetli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve çıkarlı bir tecrübe vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Taşınabilir uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her düzeyden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve daima güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.