British Film Institute apologises to filmmaker over racial discrimination complaint

A new report reveals that the BFI, the UK’s most influential movie funding body, had “badly handled” the long-running discrimination complaint made by filmmaker Faisal Qureshi.

British Film Institute CEO Ben Roberts has issued an apology to a prominent filmmaker of colour, after an independent investigation – which coincides with the BFI London Film Festival – concluded that the BFI “badly” mishandled his racial discrimination complaint.

Verita, the complaints reviewer for National Lottery-funded organizations, concluded that the BFI had “badly handled” the long-running discrimination complaint made by Faisal Qureshi, the producer behind the BAFTA-winning film Four Lions and HBO’s Emmy-winning Michael Jackson documentary Leaving Neverland.

The report stated that the UK’s most powerful and influential movie funding body’s response fell “well short” of expected standards.

However, there was not enough evidence to draw conclusions on Qureshi’s view that there was “systemic racism within the BFI.”

British Film Institute CEO Ben Roberts (left) – filmmaker Faisal Qureshi (right)

Last year, we reported that Deadline had published an in-depth report regarding Qureshi’s complaint. Qureshi was given incorrect information about accessing National Lottery funding and said that he was inappropriately discouraged from bidding for funding.

BFI executives previously apologized verbally to Qureshi, but the film body did not meet his requests for a formal written apology. Until now.

Roberts has written to Qureshi, admitting that the Verita report “clearly indicates that our handling of your complaint fell well short of both your expectations and ours, and we let you down. I would like to reassure you that we take the findings of the Verita report seriously and have already made several improvements to our complaints procedure.”

The CEO said that he appreciated that Qureshi remains “dissatisfied with the BFI’s support for filmmakers and particularly filmmakers from the global majority.

The BFI added that it “cares deeply” about being an anti-racist organization and that they’d “overhauled (their) complaints process and handling of complex cases.”

Qureshi responded by saying: “There is only so many times organisations can say they have learned from their mistakes, usually by inflicting trauma on ethnic minorities. That it took five years to get this far only for them to go ‘trust us again’ is not a reasonable reassurance. Maybe a more significant one is change in their leadership.”

Qureshi said he remained uncertain about whether to accept Roberts’ apology or his offer of a meeting.

“It’s kind of like the unrepentant school bully has been compelled to give an apology,” he said. “I feel like a test pilot or a lab rat pushing the envelope of what can be achieved within the field of bureaucratic apathy.”

Senaryosunu yapay zeka yazdı, sineması yazılımcılar üretiyor

Mersin’de bir sinema şirketinin, yapay zeka teknolojisi kullanarak hazırlıklarını sürdürdüğü ‘3071’ isimli sinemanın, 6 ay sonra izleyiciyle buluşturulması hedefleniyor. Senaryosunu yapay zeka uygulamasının yazdığı sinema, felaketin eşiğine gelen dünyayı kurtarmak için ortalarında Atatürk’ün de bulunduğu Türk kahramanlarının yine tarih sahnesine çıkmasını husus alıyor. Yaklaşık 25 kişilik grubun hazırlıklarını sürdürdüğü sinemada, dünyayı ele geçirmeye çalışan berbat yapay zeka ‘Dark Mind’ ile insanlık tarihini kurtaracak uygun yapay zeka ‘Bilge’ ortasında geçen olaylar aktarılıyor.

Mersin’de faaliyet gösteren bir sinema şirketi, gelişen teknolojiyle birlikte sinema kesiminde farklı bir sinema için kolları sıvadı. Sinemanın senaryosunu yapay zeka uygulaması ChatGPT’ye yazdıran grup, kimi düzenlemelerin akabinde sinemanın taslağını oluşturdu.

ChatGPT’ye yönetilen “Dünya bir felaketin eşiğinde olsa hangi Türk kahramanlara muhtaçlığımız olur?” sorusu üzerine ‘Mete Han, Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Yasal Sultan Süleyman ve Mustafa Kemal Atatürk’ karşılığını alan takım, dünya tarihinin berbatları listelendiğinde ise ‘Adolf Hitler, Joseph Stalin, Idi Amin, Saddam Hüseyin, Pol Pot, II. Ramses ve Nemrut’ isimleriyle karşılaştı. Bunun üzerine dünyayı ele geçirmeye çalışan makûs yapay zeka ‘Dark Mind’ ile insanlık tarihini kurtaracak düzgün yapay zeka ‘Bilge’ ortasında geçen olayların işlendiği sinemanın oluşturulmasına başlandı. Farklı yapay zeka programları kullanılarak ses modelleme, efekt ve görüntü üretiminin sanal ortamda hazırlandığı 3071 isimli sinemanın, 6 ay sonra izleyici ile buluşturulması hedefleniyor.

“Filmin tamamını yapay zeka araçları kullanarak üreteceğiz”

Filmin proje direktörlerinden Onur Kaygın, 3071’in yapay zekayla üretilen birinci uzun metraj sinema sineması olduğunu söyledi.

Filmin tamamını yapay zeka araçları kullanarak üreteceklerini söz eden Kaygın, “Set, oyuncu, ekipman olmayacak. Olağanda hayata geçirilmesi imkansız bir fikrimiz var. ‘Türk kahramanları yine tarih sahnesine’ diyoruz. Atatürk, Metehan, Alparslan, Fatih Sultan Mehmet ve Yasal Sultan Süleyman’ı bir ortada göreceğiz. Dünya makus yapay zeka Dark Mind ve uygun yapay zeka Bilge ortasındaki savaşın eşiğine gelmiştir. Berbat yapay zeka Dark Mind, dünya tarihinin en makûs isimlerinden danışmanlık alarak dünya tarihini silmek ve dünyanın büyük kentlerini yok etmek üzere yola koyulur. Ve İstanbul’da karşısına bir mani çıkar; Bilge yapay zekası. Dark Mind dünya tarihinin kötülerinden Adolf Hitler, Stalin üzere isimlerden danışmanlık alırken, Türk yapay zekamız Bilge, Metehan, Alparslan, Fatih Sultan Mehmet, Yasal Sultan Süleyman ve Mustafa Kemal Atatürk’ten danışmanlık alır. Sinemamızın ana öyküsü bu” dedi.

“Filmimizin senaryosunu yapay zeka yazdı”

Filmi oluştururken birçok yapay zeka modelini bir ortada kullandıklarını lisana getiren Kaygın, “Filmimizin senaryosunu yapay zeka yazdı. Daha sonra ondan bunu senaryolaştırmasını istedik. Biz fikrimizi yapay zekaya verdik, onu sinema lisanına uygun bir halde çekim senaryosuna ve sinema senaryosuna dönüştürmesini istedik. Yapay zekanın yazdığı senaryoyu diğer bir yapay zekaya tanım eden de yeniden bu araçlar oldu. Birçok uygulama günümüzde yapay zeka entegrasyonlarını faal etmeye başladı. Ve biz bunların hepsini bir ortada kullanarak bir sinema üretiyoruz” diye konuştu.

“Buna bir start-up projesi diyebiliriz”

Filmin 20 yıllık bir hayalin sonucu olduğunu lisana getiren Kaygın, şöyle devam etti:

“Normalde hayata geçirilmesi mümkün olmayan bir fikrin; Atatürk, Metehan, Alparslan üzere farklı periyotlarda yaşamış değerli Türk kahramanlarımızın birlikte strateji konuşabilmesi bir hayaldi bizim için. Ancak günümüz teknolojisi buna artık imkan tanıyor. Biz olağanda hayata geçirilemeyecek bir fikri, hayata yapay zeka araçlarıyla geçirerek istihdam sağlıyoruz. Buna bir start-up projesi diyebiliriz. Yeni bir çağ açılıyor. Örnek ve öncü olmak ülkemizi dünya sahnesine temsil etmek istiyoruz. Zira biliyoruz ki açtığımız bu yoldan ülkemizin reklam dalı, sineması, teknolojisi ve gençleri yürüyecek. Projemizin dünyada birinci olması teknoloji, bilim ve yapay zeka çağına ülkemizden giden birinci güzel geldin bildirisi olsun.”