Moskova’da Filistin’e destek etkinliği düzenlendi: ‘İsrail, ABD desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguluyor’

Filistin’in Moskova Büyükelçiliği’nde Filistinlilerle dayanışma etkinliği düzenlendi. Venezüella’nın Moskova Büyükelçisi Velasquez yaptığı açıklamada, İsrail’in ABD ve Anglosakson ülkelerinin desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguladığını vurguladı.

Filistin’in Moskova Büyükelçiliği ile Venezüella’nın Moskova Büyükelçiliği’nin organizasyonuyla yapılan etkinliğe, Filistin’in Büyükelçisi Abdel Hafız Nofal, Venezüella’nın Moskova Büyükelçisi Jesus Rafael Salazar Velasquez ve çok sayıda Filistin, Rus ve Venezüella vatandaşı katıldı.

Etkinliğe Filistin bayraklarıyla katılanlar, Gazze Şeridi’nde İsrail ordusunun saldırılarında hayatını kaybedenlerin anısına çiçek bıraktı, Filistin lehine sloganlar attı.

Filistin’in Moskova Büyükelçisi Nofal, burada yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını belirterek, “Gazze’de olanlar, İsrail tarafından yaratılan büyük bir sorun. İsrail bir yıldır Hamas’ın eylemlerini gerekçe göstererek sivillere saldırılar düzenliyor” dedi.

Buna karşı çıktıklarını söyleyen Nofal, “40 binden fazla Filistinli öldürüldü, 100 binden fazla Filistinli yaralandı. Gazze yok ediliyor. Okullar bombalandığı için 645 bin Filistinli eğitim göremiyor. Hastaneler, camiler, kiliseler, binalar, yollar yok edildi. Yarın saldırılar durdurulursa Gazze’nin yeniden inşa edilmesi için 90 milyar dolara ve 10 yıla ihtiyaç var” diye konuştu.

Filistinlilerin gıdaya ihtiyaçları olduğuna işaret eden Nofal, Gazze’de barışın sağlanması gerektiğini vurguladı.

‘İsrail, ABD ve Anglosakson ülkelerin desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguluyor’

Venezüella’nın Moskova Büyükelçisi Velasquez de Filistin, Yemen, Lübnan gibi İslam ülkelerindeki halklara uygulanan soykırıma karşı çıktıklarını belirterek, “İsrail, ABD ve Anglosakson ülkelerin desteğiyle ayrımcılık ve zulüm uyguluyor” ifadesini kullandı.

Latin Amerika ülkelerinin İsrail’in eylemlerine karşı çıktığını söyleyen Velasquez, şöyle devam etti:

Çocuk, kadın ve sivillere uygulanan soykırıma karşı çıkıyoruz. Buna göz yumamayız ve bunu kenardan izleyemeyiz. İsrailliler Gazze Şeridi’ni harabeye dönüştürdü. Buradaki insanlar, gıdaya erişimden, serbest hareket etmekten, sağlık hizmetlerinden yoksun. Filistin halkının yok edilmesine karşı çıkıyoruz ve bunun durdurulmasını istiyoruz. Filistin devletinin tanınması gerekiyor. Ancak bu şekilde barış sağlanabilir.

Velasquez, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro‘nun talimatıyla birçok ülkede İsrail ve ABD’nin eylemlerine karşı etkinlikler düzenleneceğini söyledi.

‘Gazze’de halk yok ediliyor’

Etkinliğe katılan Rus vatandaşlarından Oksana Hokonova, Filistinlileri desteklemek için ellerinden geleni yaptıklarını dile getirerek, “İlk önce Gazze’de durum beni bir Müslüman olarak rahatsız ediyor. Ancak Filistin’i desteklemek için mutlaka Müslüman olmaya gerek yok, insan olmak lazım. Bu durum bizi endişelendiriyor” dedi.

Uluslararası toplumun Gazze’de akan kanın durdurulması için yeterince adım atmadığını söyleyen Hokonova, “Gazze’de halk tamamıyla yok ediliyor, etnik temizlik yapılıyor” diye konuştu.

Moskova’da eğitim gören Venezüellalı öğrencilerden Alberto Alava da Filistin halkını desteklediklerini belirterek, “Gazze’deki trajedinin sona ermesini, Filistin halkının huzur içinde yaşamasını istiyoruz” ifadesini kullandı.

Halka Kaliteli ve Ucuz Gıda Satmak Gibi Güzel Bir Amaca Hizmet Eden Tansaş, Neden Bir Anda Ortadan Kayboldu?

İzmir’de halkın ucuz ve kaliteli gıda ürünlerine erişimini kolaylaştırmak amacıyla yola çıkan Tansaş, zamanla büyüyerek geniş bir market zincirine dönüşmeyi başarmıştı. Peki ne oldu da Tansaş sessizce aramızdan ayrıldı? Haydi anlatalım.

Tansaş’ın ilk adımları, İzmir Belediyesi tarafından 1973 yılında oluşturulan ve tanzim satış modeline dayanan bir halk projesiyle atıldı.

Amaç ise temel ihtiyaçların direkt olarak üreticiden halka ulaşmasını sağlamaktı.

Oldukça iyi bir amaca hizmet eden Tansaş, ilk mağazasını 1976’da İzmir Konak’ta açtı ve hızla büyüyerek bir perakende devine dönüştü.

1986 yılındaysa anonim şirket statüsü kazandı ve 1996’da da hisselerinin bir kısmını halka arz etti.

Ancak bu büyüme, şirketin ticari yapısının değişmesine de zemin hazırlamıştı.

90’lı yılların sonunda Tansaş’ın, belediyenin mali sorunlarını çözmek amacıyla özel bir şirkete satılması gündeme gelmişti.

Amacı halka kaliteli ve ucuz ihtiyaç malzemeleri satmak olan Tansaş’ın satılması pek çok çevrede tepki toplamıştı.

Hatta, o yıllarda dönemin eski belediye başkanının Tansaş’ın satışına itiraz ettiği ve satışın oldukça olaylı bir süreç içerisinde gerçekleştiği de biliniyor.

Ancak tüm tepkilere rağmen 1999’da Doğuş Grubu’na satılan Tansaş’ın, sosyal sorumluluk temelli yaklaşımının yerini ticari bir yaklaşım aldı.

Yani herkesin bildiği o Tansaş, artık İzmir’in yerel marketi olmaktan çıkıp dev bir şirketin parçası hâline gelmişti…

İlk başta çok dramatik bir değişim olmadı. Ancak perde arkasında büyük değişikliklerin adımları atılmıştı.

Tansaş, halk için ucuz ürün sağlama misyonundan gitgide uzaklaşmaya başlamıştı.

Doğuş Grubu, bir şirket olarak doğal olarak kâr etmeyi hedefliyordu.

Bu sebeple, fiyat politikaları, işletme yapısı ve büyüme stratejileri tamamen ticari bir bakış açısına göre yeniden düzenlendi ve Tansaş tamamen ticari bir markaya dönüştü.

Artık tamamen ticarileşen Tansaş, 2008 yılında gelindiğinde Türkiye genelinde toplan 252 mağazaya sahipti.

Kuruluşundan bu yana büyümüş olan Tansaş 2002 yılında farklı market zincirlerini de bünyesine katmış olsa da 2008 yılında Migros tarafından satın alındı.

Migros büyümek ve Türkiye’de daha geniş bir pazara hitap etme amacıyla Tansaş’ın %78 hissesini satın alsa da ilk etapta Tansaş ismini değiştirmedi.

Ancak 2016 yılında gelindiğinde tüm Tansaş’lar Migros’a dönüştü ve Tansaş böylelikle aramızdan sesiz sedasız ayrıldı…

Kaynak: Kadir Kuru