Para estos estadounidenses, México también es su país

[Estamos en WhatsApp. Empieza a seguirnos ahora] Oyendo los gritos lejanos de los agentes de la Patrulla Fronteriza y un helicóptero que zumbaba sobre las colinas de la frontera entre Tijuana y San Diego, una mujer se escondió con sus cuatro hijos al …

[Estamos en WhatsApp. Empieza a seguirnos ahora]

Oyendo los gritos lejanos de los agentes de la Patrulla Fronteriza y un helicóptero que zumbaba sobre las colinas de la frontera entre Tijuana y San Diego, una mujer se escondió con sus cuatro hijos al amparo de la oscuridad. Los agentes amenazaban con poner fin a un viaje de ida de México a Estados Unidos, con detención y deportación.

Unos 37 años después, Leonor Dávila, ciudadana estadounidense, dice estar agradecida por la vida que ha construido para su familia en Chicago. Está muy lejos de los desolados ranchos donde creció en el estado mexicano de Zacatecas, donde las oportunidades eran tan escasas como las viejas estructuras de adobe que salpicaban el campo.

Por eso le sorprendió hace tres años que su hija, Jenny Aguayo-Frausto, nacida en Estados Unidos, le dijera que ella y su marido se estaban preparando para mudarse y labrarse un futuro en México. Para Dávila, la decisión fue tanto desconcertante como irónica.

“Digo yo, tanta gente que quisiera venir para acá, para Estados Unidos, y ellos que no quieren estar ya acá”, dijo Dávila, de 64 años.

Aguayo-Frausto, de 30 años, y su marido, Kevin Frausto, de 36, forman parte de un contingente de estadounidenses de ascendencia mexicana que se están convirtiendo en ciudadanos de ambos países, formalizando su identidad mexicano-estadounidense unos 26 años después de que México empezara a reconocer la doble nacionalidad.

Yarattığı Dolandırıcılık Yöntemi ile Tarihe Geçen Charles Ponzi’nin Tartışmalı Hikâyesi (Günümüzde Bile Kullanılıyor!)

Charles Ponzi ismi kulağınıza tanıdık geliyor mu? Bu içerikte, kısa sürede zengin olma hayalini satarak birçok kişiyi dolandıran ve “Ponzi şeması” denilen yönteme ismini veren Ponzi’nin öyküsünü anlatacağız.

Charles Ponzi, 1903 yılında bir gün büyük bir servet sahibi olacağına inanarak Amerika’ya gelmişti.

Bir süre farklı işlerde çalışan fakat hiçbirinde başarılı olamayan Ponzi, hayat ona istediğini vermeyince kendi yolunu çizmeye karar verdi. Fakat seçtiği yol dolandırıcılıktı…

Ponzi, 1919 yılında yatırımcılara inanılmaz bir teklif sundu!

Ponzi’nin teklifi 45 gün içinde %50, 90 gün içinde ise %100 kazanç sağlanabileceğini vadediyordu.

Kaçırılmaması gereken bir teklif gibi görünen bu vaat, doğal olarak insanların dikkatini çekti ve kısa sürede birçok kişi Ponzi’nin işine yatırım yapmaya başladı.

Peki, Ponzi tam olarak ne iş yapıyordu?

Aslında yaptığı işin ardında çok basit bir düzen vardı.

Ponzi, yeni yatırımcılardan topladığı parayla eski yatırımcılara ödeme yapıyordu.

Yani bir nevi, parayı cebinde tutmadan döndürüyor ve sürekli yeni yatırımcı bularak sistemi ayakta tutuyordu.

Charles Ponzi, “Ponzi şeması” adı verilen bu dolandırıcılık yöntemini kullanarak kısa sürede çok büyük miktarda para toplamayı başarmıştı.

Öyle ki Ponzi, insanları yüksek kazanç vaatleriyle cezbetmiş ve sadece birkaç ay içinde milyonlarca doları kontrol etmeyi başarmıştı.

Ponzi bu parayla lüks bir yaşam sürdü ve zengin bir iş insanı gibi davranarak çevresindeki insanları daha da etkilemeyi başardı.

Ancak bu büyük kazanç, tamamen gerçek dışı bir düzen üzerine kuruluydu ve sürdürülebilir değildi.

Ponzi’nin kazandığı paralar, yeni gelen yatırımcılardan toplanan fonlarla karşılanıyordu ve bir noktada yeni yatırımcı bulunamadığında sistem kaçınılmaz olarak çöktü.

Boston Post gazetesinin de durumu ortaya çıkarmasıyla birlikte Ponzi’nin dolandırıcılığı ifşa oldu ve binlerce insan büyük kayıplar yaşadı.

Charles Ponzi’nin bu serüveni ise hapisle sonuçlandı.

Ancak Ponzi geriye tatsız bir miras bıraktı. Charles Ponzi’nin adı, bugün hâlâ dolandırıcılıkla eş anlamlı kullanılıyor.

Onun yarattığı Ponzi şeması adı verilen bu yöntem, özellikle finansal bilgisi zayıf kişileri hedef alarak kısa sürede zengin olma hayali satmaya devam ediyor.

Ponzi’nin hikâyesi, hızlı kazanç vaat eden sistemlerin ne kadar tehlikeli olduğunu bize bir kez daha hatırlatır nitelikte.

Kaynak: Investopedia

Remzi Özdemir:  Borsacılar isyanda

YouTube’un beğenilen yorumcusu ve Yeni Çağ Gazetesi ekonomi-finans yazarı, 5 aydır para kaybeden Borsa yatırımcısının dramının köşesine taşıdı. Özdemir’in Cumartesi…

YouTube’un beğenilen yorumcusu ve Yeni Çağ Gazetesi ekonomi-finans yazarı, 5 aydır para kaybeden Borsa yatırımcısının dramının köşesine taşıdı. Özdemir’in Cumartesi günü yayınlanan köşe yazısından öne çıkan paragraflar şöyle:

Mahmut Saymaz, Türkiye’nin en eski borsacılarından. Borsanın kuruluşundan bu yana aracı, kurum sahibi ve yatırımcı. Kısacası borsanın oluşumunda tuğla koyanlardan biri.

Mahmut Saymaz’ın bir videosu düştü sosyal medyaya. Usta borsacı adeta isyan ediyor. ‘40 yıldır piyasanın içerisindeyim. Ben böyle bir şey görmedim. Ne alsak zarar ediyoruz. Ne alsak elimizde kalıyor’ diye serzenişte bulunuyor.

Mahmut Saymaz, borsanın büyük yatırımcılarından. Düşünebiliyor musunuz? Büyükler isyan ederse küçükler neler yapar?

Küçükler, Mahmut Saymaz gibi bağırıp çağırmaz. Sadece kaderine razı olup, için için kaybettiği paraya ağlar üzülür.

Peki, Mahmut Saymaz neden isyan etti? Küçük yatırımcı neden için için ağlıyor?

Bunun tek nedeni var. Mart ayından bu yana sürekli olarak düşen borsa. Bir gün yükseliyorsa, 10 gün düşüyor. Birkaç hisse senedinin dışında neredeyse bütün hisseler düşüyor.

Türkiye’nin kredi notları artıyor, gri listeden çıkıyor, borsa yine düşüyor.

Borsanın düşüşünün tek nedeni var. Aslında bunu herkes biliyor. O da parasızlık. Yani bizim borsaya para girmiyor.

Mehmet Şimşek, bir buçuk yıldır görevde. Sürekli olarak para geldi, gelecek beklentileri içerisine soktu ülkeyi.

Beklenen para bir türlü gelmedi.

Son dönemlerde Japon ev hanımlarından ve Londralı tefecilerden bir avuç dolar geldi.

O kadar. O da yüksek faize geldi. Yani borsaya tahvile gelmedi.

Dün Merkez Bankası istatistikleri açıklandı. Yabancılar hem tahvilde, hem borsada satmış.

Yani para beklerken tam tersi Türkiye’den para gidiyor.

Başta borsacılar olmak üzere tüm ülke şunu kafasına çok iyi sokmalı, bu ülkeye para gelmez.

Mehmet Şimşek’in yaptığı birkaç şeyle bu ülke kalkınmaz.

Bu ülkeye kurumsal yatırımcı gelmez.

Ünlü Portföy Yöneticisi Altın için Kritik Senaryoyu Açıkladı!

Bir portföy yöneticisine göre altın fiyatlarının gerçekten yükselişe geçmesi için bir şeyin gerçekleşmesi gerekiyor.

Federal Reserve‘in Eylül ayı gibi faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmasıyla birlikte altın piyasasında Batı yatırım talebi yavaş yavaş yeniden ortaya çıkmaya başlıyor. Ancak bir portföy yöneticisine göre altının gerçekten yükselişe geçmesi için bir şeyin gerçekleşmesi gerekiyor.

Altın için ortam iyileşiyor, ancak…

Sprott Inc. şirketinin Yönetici Ortağı Ryan McIntyre, altın destekli borsa yatırım fonlarına olan talebin artmaya başlamasıyla altın piyasasının anlamlı bir rallinin eşiğinde olduğunu söylüyor. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, altın fiyatları kısa süre önce 2.480 doların üzerine çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Ancak, sadece birkaç hafta sonra, 2.400 dolar seviyesinde inatçı bir dirençle karşılaştı. McIntyre’ın yorumları da tam bu dönemde geldi.

McIntyre, Fed’in yaklaşan faiz indiriminin değerli metalin fırsat maliyetlerini düşürerek altını cazip hale getirmesine rağmen, yatırımcıların piyasaya atlaması için henüz gerçek bir itici güç olmadığını söylüyor. Bu bağlamda McIntyre, “Altın için ortam iyileşiyor, ancak kurumların güçlü bir alım sinyali verdiğini düşünmüyorum. Piyasada riskten kaçınma eğilimi artana kadar bu gerçekleşmeyecek,” diyor.

Altın, insanların gerçekten keşfetmediği birkaç yoldan biri!

Ryan McIntyre, Fed’in faiz indirimine rağmen reel faizlerin hala yeterince yüksek olduğunu ve büyük fonların kısa vadeli para piyasası fonları satın alarak para kazanabileceğini de sözlerine ekliyor. Fed’in agresif para politikası duruşunu beklenenden daha uzun süre sürdürmesi nedeniyle bunun kazanan bir ticaret olduğunu belirtiyor. Bu doğrultuda McIntyre, şu açıklamayı yapıyor:

İnsanların portföylerini nasıl oluşturacakları konusunda biraz farklı düşünmelerini sağlamak için biraz dramatik bir değişim gerekecek. Sarı metal bu açıdan benzersiz çünkü getirisi yok; ondan elde edilen bir kazanç yok, bu yüzden insanların onu anlaması zor. Bence altın muhtemelen insanların gerçekten keşfetmediği birkaç yoldan biri.

Benim için tüm yollar altına çıkıyor!”

Ancak McIntyre, yavaşlayan ekonominin hisse senedi piyasaları üzerinde baskı yaratmaya başlamasıyla birlikte yatırım duyarlılığının önemli ölçüde değişmesini bekliyor. McIntyre, “ABD hisse senedi piyasalarında ve diğer birçok varlık sınıfında aşırı değerlemeler var. Benim için tüm yollar (eğer insanlar çeşitlendirme arıyorsa) altına çıkıyor” diyor.

McIntyre, ikinci çeyrekte %2,8 oranında genişleyen ekonominin oldukça dirençli olmasına rağmen, uyarı sinyalleri veren birçok kırmızı bayrak gördüğünü söylüyor. En büyük tehdidin büyüyen bütçe açığı olduğunu da sözlerine ekliyor. “Büyüyen bir ekonomide yüzde 7’lik bir açık insanları korkutmalı” diyen McIntyre, borçların artma potansiyeline ve bunun ABD dolarının dünyanın rezerv para birimi olma statüsü üzerindeki etkilerine işaret etti. McIntyre “Ekonomi yavaşladıkça, bütçe açığı çok çok daha yüksek olacaktır. (…) Altının fiyatı dünya çapında gördüğümüz devasa açıklara yansımıyor” diyor.

Fed’in para politikasını piyasa üzerindeki etkisi

Fed’in para politikası altın piyasasında kısa vadeli dalgalanma yaratacak olsa da McIntyre, büyüyen açığın değerli metal üzerinde çok daha büyük bir uzun vadeli etkisi olmasını beklediğini söylüyor.

ABD dolarının önemli ölçüde değer kaybetmesinin sadece bir zaman meselesi olduğuna dikkat çekiyor. ABD dolarını dünyanın rezerv para birimi olarak desteklemeye devam eden tek faktörün başka alternatif olmaması olduğunu da sözlerine ekliyor. Başka hiçbir ülke ABD tahvil piyasasının ya da ABD dolarının büyüklüğü ve likiditesiyle boy ölçüşemez. McIntyre, “Ülkeler varlıklarını çeşitlendirmeye devam ettikçe altının ABD dolarına karşı en büyük rakip olmaya devam etmesini bekliyorum” diyor.

Dev İşbirliği: Popüler Altcoin Yeni Telegram Oyununu Başlattı!

Popüler altcoin projesi, diğer iki TON tabanlı proje ile işbirliği içinde “Lost Dogs” adlı yeni bir Telegram hikaye odaklı oyun başlatıyor.

Popüler altcoin projesi Notcoin, diğer iki TON Blockchain tabanlı proje ile işbirliği içinde “Lost Dogs” adlı yeni bir Telegram hikaye odaklı oyun başlatıyor. Oyun, Notcoin’in TON tabanlı NOT tokenlerini, Lost Dogs NFT’lerini ve WOOF adlı yeni bir oyun içi tokenini birleştiriyor.

TON ekosistem projelerinin işbirliğiyle yeni bir oyun geliyor!

Notcoin, TON sosyal projeler ekibi Lost Dogs Co ve NFT ticaret platformu Getgems ile işbirliği içinde yeni bir hikaye odaklı Telegram oyunu başlattı. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Notcoin, tıkla-kazan modeline öncülük eden ilk Telegram oyunu olarak öne çıktı. Bu süreçte oyun 35 milyon oyuncunun dikkatini çekti. Kullanıcıların tek yapması gereken bir düğmeye basmak ve oyun içi para kazanmaktı. Bu para daha sonra TON Blockchain’de 1 milyar dolarlık NOT token airdrop’u haline geldi. NOT tokeninin şu anda 1,3 milyar dolarlık bir piyasa değeri var.

Bunu Hamster Kombat, Yescoin ve Catizen gibi diğer clicker tarzı Telegram oyunları takip etti. Bununla birlikte Notcoin, projenin kurucusu Sasha Plotvinov’un sürdürülebilir olmasını beklemediği ve 1 Nisan’da madencilik aşamasını zirvede bitirmeye karar vermesiyle, tıkla-kazan modelinden uzaklaşan ilk şirket oldu. Plotvinov daha önce yaptığı bir açıklamada, önümüzdeki dört yıl için planın, sürdürülebilir ve verimli alt sistemler inşa ederek projenin ekipten bağımsız hale gelmesi olduğunu söylemişti.

Telegram oyunu Lost Dogs’da neler var?

Notcoin ekosistemi içinde başlatılan ancak “Lost Dogs” olarak adlandırılan yeni ücretsiz oyun, oyuncuların köpek temalı bir arayışa girdiği, topluluklara veya “takımlara” katıldığı, yeni oyuncuları davet ettiği ve yeni bir ev bulmak için köpeklerinin eylemlerini oyladığı farklı bir oyun tarzını benimsiyor. Ekip, “Her karar çok önemli, anlatıyı şekillendiren ve köpeklerin yolculuğunu etkileyen etik sonuçları var” diyor.

Oyunun karakterleri Lost Dogs NFT’leri ile temsil ediliyor. Ayrıca ekip, oyun içinde “özel güçler kazanarak” ve “ünlüler haline gelerek” hikayeyle birlikte geliştiğini de belirtiyor. Getgems’in kurucusu Vanya, “Amacımız, NFT’lerin nasıl anlatılar oluşturabileceğini ve iletebileceğini göstermek, yenilikçi hikaye anlatımı ve oynanış yoluyla kitlesel benimsemeyi sağlamak. Bu, Notcoin tarafından desteklenecek birçok oyundan sadece ilki ve yeni bir interaktif Blockchain deneyimleri çağına zemin hazırlıyor.” diyor.

Oyuncular NOT ve yeni oyun içi para birimi WOOF kazanıyor

“Lost Dogs” oyuncuları oyuna katılarak NOT ve WOOF adlı yeni bir oyun içi para birimi kazanabilirler. Ekibin yaptığı açıklamaya göre, oyuncular her gün köpeklerinin hikayesini etkileyen seçimler yapıyor. Kazanan seçim, günün başında belirlenen parametrelere bağlı olarak tüm oyuncular arasında en popüler, en az popüler veya medyan karar oluyor.

Bir oyuncu kazanırsa, genel bir havuzdan NOT tokenlerinden bir pay alıyor. Oyuncular ayrıca tur kazanmak için ve oyun içinde çeşitli eylemlerde bulunmak için WOOF “madenciliği” yapabiliyorlar. WOOF başlangıçta puan sistemine benzer şekilde tamamen oyun içi bir para birimi. Ancak, gelecekte NOT’un yaptığı gibi TON Blockchain tabanlı bir tokena da dönüşebilir.

Prizmabet giriş: Rusya’dan uluslararası ödemelerde kripto için pozitif öngörü

Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, ülkesinde yıl sonuna kadar uluslararası ödemelerde kripto para kullanılmasının başlayabileceğini söyledi.

Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, Rusya Federasyon Konseyi’nde yaptığı konuşmada, Rus ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dijital rubleyle ilgili çalışmaları sürdürdüklerine işaret eden Nabiullina, “Bizim görüşümüze göre, dijital rublenin tamamen ücretsiz transferler ve işletmeler için normalden çok düşük komisyonlar şeklinde insanlar için açık avantajları var. Bu avantajlar sayesinde, dijital rublenin 5 ila 7 yıl içinde hayatımızın alışıldık bir parçası haline geleceğine inanıyoruz.” dedi.

Nabiullina, uluslararası ödemeler konusunun devlet ve iş dünyası için önemli bir sorun olduğunu vurgulayarak, “İş dünyası bir çıkış yolu buluyor, ancak vadeler uzarken, maliyetler artıyor. Ödemeler, dolar, euro cinsinden ve SWIFT üzerinden gerçekleştiği sürece yaptırımlara karşı savunmasızdır. Finansal mesajları iletmek için bağımsız kanallar üzerinden ulusal para birimleriyle yapılan ödemelere ilişkin stratejik bir çizgiye geçiyoruz.” diye konuştu.

Kripto paraların uluslararası ödemelerde kullanımına ilişkin de değerlendirme yapan Nabiullina, “(Rus parlamentosunun alt kanadı) Duma, kripto paralarla deneysel olarak uluslararası ödemelere izin veren bir yasayı değerlendiriyor. Deneyin şartlarını bakanlıklar ve kurumlarla, iş dünyasıyla görüşüyoruz ve bu tür ilk ödemelerin bu yılın sonuna kadar gerçekleşmesini bekliyoruz.” dedi.

Rusya Merkez Bankası, 2021’de hazırladığı raporla ülkede kripto paraların tümüyle yasaklanmasını talep etmişti. Ancak kripto paralar, Ukrayna savaşının ardından Rus bankalarının SWIFT ödeme sisteminden çıkartılması nedeniyle ülkede giderek yaygınlaştı.

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.