Türkiye, Hollanda’ya yüksek nitelikli göç veren ülkeler arasında zirveye oynuyor

Hollanda İstatistik Ofisi tarafından Temmuz 2024’te yayımlanan verilere göre, 2023’te Hollanda’ya yüksek nitelikli göçmen (HSM) sıfatıyla 21.500 kişi taşındı. Türkiye, bilgi göçmeni olarak da anılan HSM göçü veren ilk dört ülke arasında yer aldı.

Hollanda İstatistik Ofisi tarafından Temmuz 2024’te yayımlanan verilere göre, 2023’te Hollanda’ya yüksek nitelikli göçmen (HSM) sıfatıyla 21.500 kişi taşındı. Türkiye, bilgi göçmeni olarak da anılan HSM göçü veren ilk dört ülke arasında yer aldı.

Yürüttüğü yüksek nitelikli göçmen (highly skilled migrant | HSM) programıyla Hollanda işgücü piyasasında az bulunan bilgi çalışanlarını ülkesine davet eden Hollanda, 2023’e ilişkin yüksek nitelikli göçmen verilerini açıkladı. Hollanda İstatistik Ofisi (CBS) tarafından Temmuz 2024’te yayımlanan veriler, geçtiğimiz yıl Hollanda’ya yüksek nitelikli göçmen sıfatıyla 21.500 kişinin göç ettiğini gösterdi. Hollanda’da yüksek vasıflı göçmen başvurusu konusunda danışmanlık veren ve uluslararası bordro yönetimi hizmetleri sunan Unusual People BV, 2023 yüksek nitelikli göçmen verilerini ve HSM programının zorlaşan koşullarını değerlendirdi.

Türkiye, Hollanda’ya yüksek nitelikli göç veren ilk dört ülkeden biri

Hollanda hükümeti tarafından paylaşılan veriler, bilgi göçmenleri olarak da anılan yüksek nitelikli göçmenlerin çoğunun Hindistan’dan geldiğini gösterirken, Türkiye, Çin ve Güney Afrika da Hollanda’ya HSM göçü veren ilk dört ülke arasında konumlandı. Öte yandan 2023’te Hollanda’ya HSM olarak taşınanların sayısı, bir önceki yıla göre yaklaşık %20 azaldı.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Unusual People BV Yönetici Ortağı Gökhan Doğru, “Hollanda hükümetinin oturma izni kotalarını azaltması ve 2023’te HSM kriterlerini sıkılaştırması, süreci daha zorlu hale getirdi. Buna rağmen Hollanda, Avrupa’da yabancı yetenekleri istihdam etmek isteyenler tarafından tercih edilen ülkelerin başında gelmeyi sürdürüyor. 2023’te HSM kabulü bir önceki yıla kıyasla %20 azalsa da Türkiye Hollanda’ya yüksek vasıflı göçmen kazandıran ülkeler arasında liderliğe oynuyor” diye konuştu.

Koşullar sıkılaştı, uzman desteği şart oldu

Şirketlerin küresel yetenekleri kazanmak, işgücü havuzlarını genişletmek ve çeşitliliği artırmak gibi gerekçelerle uluslararası pazarlardaki nitelikli çalışanlara yöneldiklerini belirten Gökhan Doğru, “Türkiye ve Avrupa Birliği arasında imzalanan, kamuoyunda Ankara Anlaşması olarak da bilinen, Türkiye’den gelen yüksek nitelikli göçmenlere ayrıcalıklar sağlayan anlaşmanın Hollanda’da pratikte etkin biçimde uygulanması, başkenti Amsterdam olan ülkede HSM istihdam etmek isteyen şirketler için Türkiye’yi hedef insan kaynağı havuzlarından biri haline getiriyor.

Ancak anlaşma halen uygulansa da sıkılaştırılan koşullar, Hollanda’da HSM istihdamı süreçlerini bu konudan uçtan uca anlayan ve her adıma rehberlik eden bir şirketle çalışmayı ve bordro süreçlerini dışarıdan temin etmeyi kritik hale getiriyor. Unusual People BV çatısı altında Unusual Payroll ticari adıyla hizmet veren şirketimiz, yüksek vasıflı göçmenleri istihdam eden şirketlerin ihtiyaçlarına göre uyarlanmış kapsamlı bordro ve danışmanlık hizmetleri konusunda uzmanlaşan bir yapı. Unusual Payroll ile işletmelere HSM uygulamalarının karmaşıklığını aşmaları, son düzenlemelere uyum sağlamaları konusunda danışmanlık hizmeti sunuyor; hem işverenlerin hem de çalışanların daha sorunsuz bir geçiş deneyimi yaşamalarına katkıda bulunuyoruz” dedi.

“Küresel pazar ile insan kaynağı arasındaki engelleri kaldırıyoruz”

Schengen bölgesi için yalnızca turistik vize başvurularında dahi çok sayıda evrak sunulduğunu hatırlatan Unusual People BV Yönetici Ortağı Gökhan Doğru, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:

“Küresel pazara açılmak isteyen kişi ve şirketlerin önünde birçok engel var. Eğitim ve özgeçmiş açısından daha katı yeterlilik kriterleri, artan doküman talepleri, istihdam şartlarına ilişkin daha kapsamlı kanıt talebi ve titiz değerlendirme süreçleri, bekleme sürelerini de uzatıyor. Bu engeller göz önüne alındığında, Unusual Payroll gibi bordrolama ve İK yönetimi şirketlerinin alan uzmanlığı çok daha önemli hale geliyor. Hollanda’da yerleşik, Hollanda ticaret yasalarına bağlı bir biçimde faaliyet gösteren lider bir bordro ve danışmanlık hizmeti sağlayıcısı olan Unusual People BV çatısı altındaki Unusual Payroll, ilk başvurudan nihai onaya kadar tüm süreci dikkatle ele alan, mevzuata uygun şekilde ilerleyen, sürecin gecikmesiz bir biçimde sonuçlanmasını sağlayan bordrolama şirketi arayan işverenlerin yol arkadaşı oluyor. İşletmelerin uluslararası işgücünü etkin bir biçimde yönetmelerine yardımcı olmak için Hollanda göçmenlik yasaları ve bordro düzenlemelerine ilişkin derinlemesine hizmet sunan Unusual Payroll, Türkçe başta olmak üzere farklı pazarlarda şirketlere yerel dillerinde destek vererek global pazar ile insan kaynağı arasındaki bariyerleri ortadan kaldırıyor.”

Ticaret Bakanı Bolat ‘gururla ifade ediyorum’ diyerek duyurdu: 100 milyar dolar seviyesine yaklaştık

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, inovasyon ve teknolojik dönüşümün üretim ve ihracat hedefleri için kilit öneme sahip araçlar olduğunu belirterek, “Bu kapsamda, 2012 yılından bu yana yüksek teknolojili ürün ihracatını iki katına çıkardığımızı, orta ve yüksek teknolojili ürün ihracatında ise 100 milyar dolar seviyesine yaklaştığımızı gururla ifade etmek isterim.” dedi.

Ticaret Bakanlığının desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) ev sahipliğinde bu yıl 11. kez düzenlenen Türkiye Innovation Week 2024, “Out of the Box: Human, Culture, Model” temasıyla Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı.

Etkinlik kapsamında düzenlenen İnovaLİG Şampiyonları Ödül Töreni; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Bakan Bolat, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin girişimci ruhunun ve yenilikçi kapasitesinin bir göstergesi olan bu tür organizasyonlar sayesinde AR-GE faaliyetleri, teknoloji girişimleri ve inovatif çözümleriyle dünyaya örnek olduğunu belirterek Türkiye Yüzyılı’na yakışır şekilde ülkenin teknolojik ve entelektüel kapasitesinin gelişmesine katkıda bulunduklarını söyledi.

Dünyanın tarihte görülmemiş bir biçimde inovatif dönemin içinden geçmekte olduğunun altını çizen Bolat, “Şirketler ve endüstriler yapay zeka, kuantum, biyoteknoloji, nanoteknoloji, blok zinciri, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler ile daha önce yaşanmamış bir dönüşümden geçmektedir. Bu süreç, inovasyon odaklı ilerleyenler ve AR-GE’ye daha çok yatırım yapanların önde koştuğu kazandığı bir dönemdir. Bizler de bu bilinçle, ülkemizin inovasyon ekosistemini daha cazip bir hale getirmek için tüm kaynaklarımızı seferber ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Bolat, “Türkiye Yüzyılı” vizyonu çerçevesinde ülkeyi her alanda olduğu gibi inovasyonda da öncü konuma taşımak için çabalamaya devam ettiklerini ifade ederek “Amacımız, ülkemizi hem bölgesel hem de küresel çapta pek çok startupa, unicorna hatta decacorna ev sahipliği yapan, ileri teknolojiler üreten inovatif firmalar açısından bir cazibe merkezi haline dönüştürmektir.” diye konuştu.

Türkiye’nin teknolojik dönüşümünü sağlayacak ve ihracat kapasitesini artıracak çalışmaları uygulamaya koyduklarına dikkati çeken Bolat, “Son 22 yılda mal ve hizmet ihracatımızı 7,5 katı artırmış bulunuyoruz. Eylül ayı itibarıyla son 12 aylık yıllıklandırılmış mal ihracatımız 261,6 milyar dolar ve hizmetler ihracatımızı 111,1 milyar dolar seviyesine çıkarmış bulunuyoruz.” dedi.

Bolat, ocak-ağustos dönemi verilerine göre cari işlemler açığının 9,7 milyar dolar seviyesine gerilediğini anımsatarak şöyle devam etti:

    “Ağustos ayında cari işlemler hesabımız 4,3 milyar dolar fazla verdi. Son 3 aydır üst üste cari işlemler fazlası vermeyi başardık. Son 12 ayda yıllık bazda 11,3 milyar dolara gerileyen cari işlemler açığı, son 15 ayda tam 44,4 milyar dolar azalmış oldu. Böylece cari işlemler açığının milli gelire oranı yüzde 1’in altına indi.”

“Orta ve yüksek teknolojili ürün ihracatında 100 milyar dolar seviyesine yaklaştık”

Ülkede cari işlemler açığı konusunu sorun olmaktan çıkardıklarını belirten Bakan Bolat, ekonomi programı, dış ticaret politikaları ve alınan tedbirlerle artık döviz konusunda bir sorununun kalmadığını ifade etti.

Bolat, döviz yeterliliğinin çok büyük miktarda artış göstererek dış ticaret ve cari işlemler konusunda makro finansal istikrara ve makro ekonomik istikrara katkı veren bir konuma geldiğini dile getirdi.

İhracatta yakalanan bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için katma değer yaratan ve inovasyon kültürünü benimsemiş bir ülke olarak yola devam edilmesi gerektiğinin farkında olduklarını bildiren Bolat, “İnovasyon ve teknolojik dönüşüm, üretim ve ihracat hedeflerimiz için kilit öneme sahip araçlardır. Bu kapsamda, 2012 yılından bu yana yüksek teknolojili ürün ihracatını iki katına çıkardığımızı, orta ve yüksek teknolojili ürün ihracatında ise 100 milyar dolar seviyesine yaklaştığımızı gururla ifade etmek isterim.” diye konuştu.

Bolat, orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerdeki ihracatın toplam ihracattaki payının geçen yıl yüzde 40 seviyesinde gerçekleştiğini anımsatarak “Bunu, 2028’e kadar yüzde 50’ye çıkaracağız.” ifadesini kullandı.

“Yazılım ihracatında 2028 yılı hedefimiz 7 milyar dolar”

Bilişim sektöründe Türkiye’nin artık şampiyonlar liginde olduğunu ve yetişmiş insan gücünün arttığını belirten Ticaret Bakanı Bolat, gençlerin bilişime, teknolojiye yönelmekte olduğunu söyledi.

Bolat, yazılım ihracatının geçen yıl 3,5 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini anımsatarak “2028 yılı hedefimiz ise 7 milyar dolardır. Türkiye, bugün, kendi savaş gemisini inşa eden, insansız hava taşıtları ve hava taşıtlarının aksam ve parçalarından, katmanlı üretim için gerekli olan makinelere kadar birçok yüksek katma değerli ve teknolojili ürünü üretebilen bir ülke konumundadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Savunma sanayisinin son yıllarda artan bir ivmeyle büyümekte olduğunu ve 12 milyar dolarlık yıllık üretim yapma kapasitesine ulaştığını belirten Bolat, “Savunma sanayisi 5,5 milyar dolarlık ihracata ulaştı. Bu yıl 6,5 milyar doları aşacağız. 2028 yılı hedefimizde 11 milyar dolarlık savunma sanayisi ihracatına ulaşmaktır.”

“Türkiye, en inovatif ilk 50 ülke arasında yerini aldı”

Bakan Bolat, Uluslararası Fikri Mülkiyet Kuruluşu (WIPO) tarafından oluşturulan “Küresel İnovasyon Endeksi (KİE)” 2024 yılı verilerine göre Türkiye’nin 133 ülke içerisinde 37’nci sırayı alarak en inovatif ilk 50 ülke arasında konumlandığını bildirdi.

Türkiye’nin sahip olduğu başarıları daha ileri taşımanın önemine işaret eden Bolat, gelecek dönemde ekonominin mevcut kırılganlıklarını en düşük seviyeye çekmenin, üretim faktörlerini daha etkin kullanmanın, yatırım ortamını daha da iyileştirmenin, ihracatta birim fiyat artışını sağlayacak gerekli teknolojik ve inovatif dönüşümü sağlamanın en temel öncelikleri olacağını ifade etti.

Bolat, ülkenin girişimci ruhunu ve yenilikçi kapasitesini yansıtacak şekilde inovasyon, AR-GE, tasarım ve markalaşma temelleri üzerinde tasarlanan İhracata Yönelik Devlet Yardımları ile Ticaret Bakanlığının firmaların uluslararası arenaya yönelmelerini desteklemekte olduğunu belirterek şunları kaydetti:

    “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti Hükümetlerince 22 yıldan bu yana uygulanan doğru politikalar, siyasette ve ekonomide sağlanan istikrarlı yönetim, ayrıca iş dünyamızın katkıları ve milletimizin her bir ferdinin alın ve akıl teri sayesinde kendi başarı hikayemizi yazmayı başardık.”

Schengen Vizesine “Schengen” Dediğimizi Öğrenince Aydınlanma Yaşayacaksınız!

Yurt dışı seyahati planlıyorsanız başvurulan vizenin başında Schengen geliyor. Avrupa Birliği ülkelerini rahatça gezmemizi sağlayan bu vizenin adı neden Schengen, hiç düşündünüz mü?

Pek çok ülkeye seyahat etme imkânı sağlayan bu vize türü, aslında ismini çok uzun yıllar önce almış.

Kısa süreli seyahatler için verilen Schengen vizesinin adı, bakın nereden geliyormuş!

Schengen vizesi ile Avrupa Birliği ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği üyesi ülkelerinde özgürce dolaşma imkânı buluyoruz.

Schengen’in ismi, Avrupa’daki sınır kontrollerinin tarihsel gelişiminden geliyor. Biraz geçmişine inecek olursak I. Dünya Savaşı’na değinmemiz gerekecek. Savaşın ardından başlayan pasaport kontrolleri, Avrupa’da bir norm hâline gelmişti.

Ancak Belçika, Hollanda ve Lüksemburg gibi Benelüks ülkeleri, 1944’te kendi aralarında bir anlaşma yaparak sınır kontrollerini kaldırmaya karar verdiler. Zamanla bu durum, çeşitli anlaşmazlıklara da yol açtı.

1985’te Belçika, Fransa, Lüksemburg, Hollanda ve Batı Almanya, Schengen kasabasının yakınlarındaki yeni bir anlaşma imzalamıştı.

Bu anlaşma, ülkeler arasındaki sınır kontrollerinin tamamen kaldırılmasını hedefliyordu. 1990’da ise bu sürecin resmiyete dökülmesiyle Schengen Sözleşmesi imzalandı ve “Schengen Bölgesi” tanımı ortaya çıktı. Bugün, Hırvatistan ile Schengen Bölgesi’nde toplam 27 ülke yer alıyor.

Schengen vizesi, bu bölgedeki ülkelere seyahat etmek isteyen gezginler için serbest dolaşım hakkı tanıyan bir belge. Tek bir vize ile birçok ülkeyi ziyaret etme fırsatı sunan Schengen, Avrupa’nın kültürel zenginliklerini, tarihi mekanlarını ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için büyük bir avantaj sağlıyor.

Kaynaklar: Axa, Consilium

Prizmabet giriş: Şimşek: Ülke olarak borçlanma maliyetimiz düştü

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, risk priminin 700’lerden 270’in altına inmesinin ülkesinin daha ucuza borçlandığını ve daha uzun vadelerle borçlanma olanağı bulduğunu söyledi. Şimşek vatandaşın 2025 yılının ikinci yarısından itibaren belirgin…

Türkiye’nin gri listeden çıktığını, ülkenin risk priminin düştüğünü dile getiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin itibarının arttığını, kırılganlığın azaldığına dikkat çekti.

Ülkenin Mayıs ayında risk priminin çok yüksek olduğunu dile getiren Şimek, “700 baz puanın üzerindeydi. Şu an itibarıyla 270’in altına düştü. Risk primimizdeki düşüş bize benzer ülkelere göre çok daha iyi. 700 baz puandan 270 baz puanın altına düşürdük. Hala yüksek ama doğru yoldayız. Dış borçlanma maliyetimiz düştü” diye konuştu.

CNN Türk’te soruları yanıtlayan ve ülkenin borçlanma maliyetinin düştüğünü belirten Şimşek, risk priminin inmesiyle ülke olarak çok daha uygun koşul ve vadelerle kaynak bulduğunu aktardı.

Enflasyonda kalıcı düşüşün başladığını da belirten Şimşek, cari açığın azaldığını da dile getirdi.

“Ülkenin rezervlerini biz iyileştirdik” diyen Şimşek, şöyle devam etti:

“Uluslararası rezervlerimiz geçen sene Mayıs ayında brüt olarak 98,5 milyar dolar. Bugün itibariyle açıklanan, yani geçen Perşembe günü açıklanan resmi rakamlar 147 milyar dolar civarına çıktı. 98,5 milyar dolardan 147’ye çıktı. Ama Cuma kapanışı itibariyle söyleyebilirim, 153 milyar doların üzerinde bir rezervimiz var. Rezervlerimiz arttı. Swap hariç piyasada çok tartışılan bir konu. Yani yurt dışından veya içerideki bankalardan geçici olarak, diyelim ki Alman Dövize karşı TL verilmiş. Yani bu 98,5 milyar dolar swap dahil. Swapları hariç tuttuğumuzda eksi 60,5 milyar dolarımız vardı. Şimdi biz bunu yaklaşık 78 milyar dolar iyileştirdik. Yani rezervlerimiz, net rezervlerimiz swap hariç, net rezervlerimiz 78 milyar dolar iyileşti. Bu çok ciddi bir rakam. Çünkü şöyle bir perspektif vereyim; Mesela bizim en iyi dönemimiz 2003-2013’tür. Bu 10 yıllık süreçte net rezervlerimizdeki artış yaklaşık 38 milyar dolardı. Şimdi ne kadar? Şimdi son bir yılda net rezervlerimizdeki artış açıklanan rakamlar üzerinden 78 milyar dolar. Ama muhtemelen dediğim gibi bu son haftada çok ciddi girişler var. Yani yaklaşık 90 milyar doların üzerinde net rezervlerde cuma günü itibariyle bir iyileşme var. Bu da kırılganlığımızı azalttı. Neden? Çünkü rezerv olduğu zaman dış şoklara karşı tepki verilmiyorsunuz.”

 Prizmabet, online bahis ve oyun sektöründe önemli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve kazançlı bir deneyim vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Mobil uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her seviyeden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve sürekli güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.

Dünyada en çok plastik kirliliği üreten ülkeler açıklandı: Türkiye kaçıncı sırada?

Binlerce yıl doğada kalan ve kirlilik yaratan plastiği dünyaya en çok hangi ülkelerin saçtığını biliyor musunuz? İşte listenin ilk on sırası ve Türkiye’nin listedeki yeri.

İnsanoğlu bu şekilde üretmeye ve dünyayı kirletmeye devam ederse, bir noktadan sonra bütün dünya plastikle kaplanabilir. Öyle ki şu anda bile Pasifik Okyanusu’nda dalgaların ve rüzgarların sürüklemesiyle ülke büyüklüğünde dev plastik adaları oluşmuş durumda. Peki dünyadaki en çok plastiği hangi ülkeler üretiyor?

Leeds Üniversitesi’nden bilim insanları, en fazla plastik kirliliğinden sorumlu 10 ülkeyi ortaya çıkarmak için yapay zeka modellemesi kullandı. Araştırmacılar genel olarak 2020 yılında 52 milyon ton toplanmamış plastik atığın çevreye karıştığını ve buna maruz kalanlar için ciddi bir sağlık riski oluşturduğunu hesapladılar.

Hindistan bir yılda 9,3 milyon ton atık yaratarak plastik kirliliğinin en büyük üreticisi olarak tabloda ilk sırada yer alırken, onu Nijerya ve Endonezya

İlk onu tamamlayan ülkeler şu şekilde sıralanıyor: Pakistan, Bangladeş, Rusya, Brezilya, Tayland, Kongo Demokratik Cumhuriyeti. Türkiye ise, 246 ülkeden oluşan listenin 25. sırasında, yani üstlerde yer alıyor yer alıyor.

Araştırmacılar, 127 ülkedeki 500 şehirden toplanan verilere dayanarak, yapay zekayı kullanarak yılda ne kadar atık üretildiğini ve bunlara ne olduğunu tahmin edebildiler. Her yıl 400 milyon tondan fazla plastik üretildiği ve bunun 52 milyon tonunun yakıldığı ya da açıkta bırakıldığı tahmin ediliyor. Bağlam açısından bu rakam, Londra’nın tamamını bir metre kalınlığında bir atık tabakasıyla kaplamaya yetecek kadar çöp anlamına geliyor.

Plastikten kaçış yok

Denizlerdeki ve okyanuslardaki plastikler bizi ilgilendirmez diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Bu kimyasal maddeler, sürekli havayı ve suyu zehirleyerek, içme sularına ve toprağa zararlı kimyasalların karışmasına sebep oluyor. Su ve besin yoluyla insan vücuduna giren bu kimyasallar ise endokrin sistemini bozmak başta olmak üzere, insan hayatını kısaltan ve ağır hastalıklara yol açan bir sorun olarak karşımıza duruyor. Öyle ki, “dağ başına gidip doğada kendi başıma yaşayayım” diyerek de kurtulamayacağınız bu sorun sizi dağdan gürül gürül akan ve tertemiz sandığınız doğal kaynak suyunu içerken bile bulabiliyor. Çünkü o kaynağa nereden plastik ve benzeri kimyasal atıkların sızdığını bilemiyorsunuz.

Bir sonraki market poşetinizi çöpe atmak üzere alırken bu bilgi aklınızda olsun…

Remzi Özdemir:  Borsacılar isyanda

YouTube’un beğenilen yorumcusu ve Yeni Çağ Gazetesi ekonomi-finans yazarı, 5 aydır para kaybeden Borsa yatırımcısının dramının köşesine taşıdı. Özdemir’in Cumartesi…

YouTube’un beğenilen yorumcusu ve Yeni Çağ Gazetesi ekonomi-finans yazarı, 5 aydır para kaybeden Borsa yatırımcısının dramının köşesine taşıdı. Özdemir’in Cumartesi günü yayınlanan köşe yazısından öne çıkan paragraflar şöyle:

Mahmut Saymaz, Türkiye’nin en eski borsacılarından. Borsanın kuruluşundan bu yana aracı, kurum sahibi ve yatırımcı. Kısacası borsanın oluşumunda tuğla koyanlardan biri.

Mahmut Saymaz’ın bir videosu düştü sosyal medyaya. Usta borsacı adeta isyan ediyor. ‘40 yıldır piyasanın içerisindeyim. Ben böyle bir şey görmedim. Ne alsak zarar ediyoruz. Ne alsak elimizde kalıyor’ diye serzenişte bulunuyor.

Mahmut Saymaz, borsanın büyük yatırımcılarından. Düşünebiliyor musunuz? Büyükler isyan ederse küçükler neler yapar?

Küçükler, Mahmut Saymaz gibi bağırıp çağırmaz. Sadece kaderine razı olup, için için kaybettiği paraya ağlar üzülür.

Peki, Mahmut Saymaz neden isyan etti? Küçük yatırımcı neden için için ağlıyor?

Bunun tek nedeni var. Mart ayından bu yana sürekli olarak düşen borsa. Bir gün yükseliyorsa, 10 gün düşüyor. Birkaç hisse senedinin dışında neredeyse bütün hisseler düşüyor.

Türkiye’nin kredi notları artıyor, gri listeden çıkıyor, borsa yine düşüyor.

Borsanın düşüşünün tek nedeni var. Aslında bunu herkes biliyor. O da parasızlık. Yani bizim borsaya para girmiyor.

Mehmet Şimşek, bir buçuk yıldır görevde. Sürekli olarak para geldi, gelecek beklentileri içerisine soktu ülkeyi.

Beklenen para bir türlü gelmedi.

Son dönemlerde Japon ev hanımlarından ve Londralı tefecilerden bir avuç dolar geldi.

O kadar. O da yüksek faize geldi. Yani borsaya tahvile gelmedi.

Dün Merkez Bankası istatistikleri açıklandı. Yabancılar hem tahvilde, hem borsada satmış.

Yani para beklerken tam tersi Türkiye’den para gidiyor.

Başta borsacılar olmak üzere tüm ülke şunu kafasına çok iyi sokmalı, bu ülkeye para gelmez.

Mehmet Şimşek’in yaptığı birkaç şeyle bu ülke kalkınmaz.

Bu ülkeye kurumsal yatırımcı gelmez.

Prizmabet giriş: Dış ticaret açığı Haziran’da arttı

TÜİK datalarına nazaran dış ticaret açığı Haziran ayında yüzde 10,8 arttı.

TÜİK bilgilerine nazaran, Haziran ayında dış ticaret açığı bir evvelki yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 10,8 artarak 5 milyar 298 milyon dolardan, 5 milyar 871 milyon dolara yükseldi.

İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Haziran ayında yüzde 79,7 iken, 2024 Haziran ayında yüzde 76,4’e geriledi.

Dış ticaret açığı Ocak-Haziran periyodunda yüzde 30,5 azaldı

Ocak-Haziran periyodunda dış ticaret açığı yüzde 30,5 azalarak 61 milyar 325 milyon dolardan, 42 milyar 591 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak-Haziran devrinde yüzde 66,8 iken, 2024 yılının birebir periyodunda yüzde 74,8’e yükseldi.

Haziran ayında genel ticaret sistemine nazaran ihracat yüzde 8,3, ithalat yüzde 4,4 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen süreksiz dış ticaret datalarına nazaran; ihracat 2024 yılı Haziran ayında, bir evvelki yılın tıpkı ayına nazaran yüzde 8,3 azalarak 19 milyar 49 milyon dolar, ithalat yüzde 4,4 azalarak 24 milyar 920 milyon dolar oldu.

Ocak-Haziran periyodunda ihracat yüzde 2,6 arttı, ithalat yüzde 8,4 azaldı

Genel ticaret sistemine nazaran ihracat 2024 yılı Ocak-Haziran devrinde bir evvelki yılın birebir periyoduna nazaran yüzde 2,6 artarak 126 milyar 278 milyon dolar, ithalat yüzde 8,4 azalarak 168 milyar 869 milyon dolar oldu.

Haziran ayında güç eserleri ve altın hariç ihracat yüzde 9,4, ithalat yüzde 2,7 azaldı

Enerji eserleri ve mali olmayan altın hariç ihracat, 2024 Haziran ayında yüzde 9,4 azalarak 19 milyar 404 milyon dolardan, 17 milyar 584 milyon dolara geriledi.

Haziran ayında güç eserleri ve mali olmayan altın hariç ithalat yüzde 2,7 azalarak 19 milyar 853 milyon dolardan, 19 milyar 308 milyon dolara geriledi.

Enerji eserleri ve mali olmayan altın hariç dış ticaret açığı Haziran ayında 1 milyar 725 milyon dolar oldu. Dış ticaret hacmi yüzde 6,0 azalarak 36 milyar 892 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kelam konusu ayda güç ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 91,1 oldu.

Haziran ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu

Haziran ayında ihracatta birinci sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 555 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 1 milyar 287 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 59 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 984 milyon dolar ile İtalya, 853 milyon dolar ile Irak takip etti. Birinci 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,1’ini oluşturdu.

Ocak-Haziran periyodunda ihracatta birinci sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 10 milyar 201 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 7 milyar 785 milyon dolar ile ABD, 6 milyar 962 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 6 milyar 454 milyon dolar ile İtalya ve 6 milyar 241 milyon dolar ile Irak takip etti. Birinci 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,8’ini oluşturdu.

İthalatta birinci sırayı Çin aldı

İthalatta Çin birinci sırayı aldı. Haziran ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 394 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 2 milyar 948 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 1 milyar 930 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 190 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 169 milyon dolar ile İtalya izledi. Birinci 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,7’sini oluşturdu.

Ocak-Haziran periyodunda ithalatta birinci sırayı Rusya aldı. Rusya Federasyonu’ndan yapılan ithalat 22 milyar 41 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla; 21 milyar 281 milyon dolar ile Çin, 12 milyar 765 milyon dolar ile Almanya, 9 milyar 675 milyon dolar ile İtalya, 8 milyar 135 milyon dolar ile ABD izledi. Birinci 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,8’ini oluşturdu.

 Prizmabet, online bahis ve oyun kesiminde kıymetli bir yer edinen bir platform olarak dikkat çekiyor. Spor bahislerinden canlı casino oyunlarına kadar geniş bir oyun yelpazesi sunan site, kullanıcılarına eğlenceli ve yararlı bir tecrübe vaat ediyor. Güvenlik ve adalet konusunda sıkı standartlara sahip olan Prizmabet, kullanıcılarının memnuniyetini önceliklendiriyor ve çeşitli promosyonlar ile daha da cazip hale geliyor. Taşınabilir uyumluluğu sayesinde her yerden erişilebilen site, kullanıcı dostu arayüzü ile de her düzeyden oyuncuya hitap ediyor. Prizmabet, dinamik yapısı ve daima güncellenen oyun seçenekleri ile online bahis ve casino dünyasında öne çıkmayı başarıyor.